Dünya denen bu çorak yerde, acımasızlığın sürekli acıya doğum yaptığı, kahrın çilenin nirvanaya ulaştığı, gülümsemelerin güzel günlerin ömrünü tamamladığı bu yerde hayat bana nezaket sahibi olmayı öğretti. Gördüğüm yüzler, duyduğum sesler, kavgacı ruhlar, paylaşılamayan anlar, kayboluşlar, hiç bir işe yaramayan duruşlar, değil mi yaşarken ki ölüm uçuşları.
Sevgili dostlarım okyanus olmalıyız her şeyden önce; derinlik sahibi bireyler olamazsak bu yüzeysellik boyumuzu hep aşacak ve bu kirli sularda nefes almak imkansıza kapı aralayacak. Dostlarım çıkarın şu ciddiyet elbiselerinizi ruhunuzdan! Bizim iyi bir mizah anlayışına, vicdanı denize boyanmış kalplere ihtiyacımız var. Bırakın küslüğü kavgayı kibri, tutun elinden dostluğun kardeşliğin.