İnsanlar yaşamları boyunca hep konuşurlar. Ama başkaları hakkında. Peki neden kendileri hakkında konuşmazlar? Ya da daha doğrusu kendilerini yargılamazlar? "Ayşe'nin kızı, Ftma'nın oğluyla kaçmış, şunun çocuğu şu okulu kazanmış..." Hep olur bu muhabbetler... Bazılarının ne kadar kırıcı olduğunu fark ettiğimizdeyse çoktan iş işten geçmiş olur. O kişinin aklından artık hep o sözcükler geçer. "Ben şişmanım, ben kısayım, ben uzunum, ben aptalım, ben işe yaramazım..." En ufak şeyde bunlar gelir akıllara. Kendilerini daha 'mükemmel' yapmaya çalışırlar. Ama gerçekte mükemmel olmak nedir ki? Zayıf olmak mı? Derslerinde başarılı olmak mı? Hayır. Mükemmel olmak kendimiz olmak demektir. Biz başkalarının sığdırdığı kalıplara girmeye çalılırsak asla tam olamayız. Örneğin 1 litrelik su şişesinde ki suyu yarım litrelik veya 1,5 litrelik şişelere koymaya çalışırsak ya eksik kalır ya da fazla. 1 litrelik su sadece kendi kabına tam uyar. O yüzden başkalarının elinde olmayan şeyler hakkında konuşmamalıyız. Ama çoğu kişi bunu fark edemiyorlar ve kalp kırmaya devam ediyorlar. Kendimizi ve diğerlerini olduğumuz gibi sevmeliyiz. Hatalarımızla doğrularımızla.