Demir atmayı unutmuş gemi misali,
Sürüklenip giderken tutamadığım,
Ufukta görüneni görememek gibi,
Kör ve korkusuz hislerim var benim.
Yara almaya bağımlı kalbimi ,
Durdurabilmek için çaldığım her kapı ,
Kusursuzca suratıma çarpılırken,
Gülümsemeyle ölen bir şuurum var benim.
Öldürün .
Yeniden, yine öldürün.
Sevgisiz kalan dudaklarıma ,
Sevgi serpmek yerine ,
Yudum yudum kan içirin.
Öyle ki güvenimin sömürüldüğü her saniye için ,
Sevgi içecek ,
Umuda gül ekeceğim.
Siz güven sömürgecileri ,
Sizi ihtiraslarınız ile yalnız bırakacağım...