Olsun.
Her şey böyle başlar ya,
İç çekişler,
Ahlar,
Hâtırâlar,
Belki yaşanmamış hikâyeler, hayatlar...
Ne oldu Ustam!
Umutsuz bir varaka mı gördün?
Etler üstünde ışkın veren güller mi?
Gül dikeni saplanmış buram buram.
Sessiz bir leş kokuyor, hüsran.
Bülbülün bağrı kanıyor be Ustam!
Bir küçücük yürekte eller titriyor.
Gözler bir ummandan çalkalanıyor.
Bağrı kan...
Yüreği kan...
Feryâdı dağlar kadar yüksek bir çığlık kopuyor.
Bülbülün yüreğinde bir korku yatıyor.
Yükseklerde kâinat yanıyor Ustam.
İnliyor bütün gece,
Vakti zamanında seher kadar...
Seher kadar yükseklerden yanıyor.
Seher mahmur...
Gül mahmur...
Bülbül mahmur...
İçim mahmur uyanıyor her vakitte,
Kâinat mahmur...
Yuttu nehirlerde aman,
Göz çeşmimde son damlam kaldı.
Bu çileye dayanamam,
Umutlar duâya kaldı.