Ölü Kadın
gözlerinde sancı olan kadınlar,
kırık aşkın bağdaştığı acılarla
bakıyorlar çok işlevli nefret tablolarına
kirpiklerine acı düşürmüş bir genç kız
korkak geleceğin;
sıkıntılı bir halatın ucunda yalnızlık var.
hayatın boşluğunda kaybolan, ince fularım
sesine doğru adımlar atarken
gecenin vahşi karanlığında,
kornealarım incildi..
gecenin arkasına saklanan,
karanlık bonkörler
uzay kumbarbaz
büyük tutkularla geziniyor, paramparça sevdamız
seni geceyle besliyorum, ayaklarına ay dolanır.
su gibi berraktın aklımın odalarında
aklım buharlaştı, kırık bir çerçevenin dökülmez camlarında
aşkın her tarafı, izmarit
kumarbaz bir soytarıyım teninde
bu ten'e geldiğimde siyah papatyalarım vardı
korkunç, ters bir hançer gibi saplıydılar
teninin bahçesine..
ben çok önceden almıştım dönüş biletini..
gri bahçeler de toplanır adın,
siyah papatyalar takılır saçlarına
bir fidan sokulur köprücüğüne
sevdalılarla paralel, kurak bir ritimle kıvranır durur
yetim hatıralar, hasret dudaklarda
ifadesiz bir piyanist, notalarıyla baş başa
bir dağ yamacı taşkın, okyanus dillenmiş
aşklı suçları savaş'a döküyor..
gülüşümün, son yedek parçası
özlem bulaşırdı, dudaklarından
dudağımın ortasında ağır gecelerden gelen
kanlı bir öpücük.
ölü bir kadın doğacak!
mavi bir gül kirpiklerimizde,
özlem'e miyop..
kutsal bir hüzün, köşebaşında atılıyor dudaklar..
nöbette kalkan aşıklar,
gecenin karanlığında..
mavi gül, artık ölü kadın
kirpiklerim bir mezar
girip çıkıyor tabuttan,
aydınlık ayrılıklar..
unutulmuş sözler,
unutulmuş yüzler
süzülürdü özlem, bir iç kanaması
garip bir bezin cansız rengi..
kırıldı işte,çerçevenin ucu kanadı.
şimdi bir kumsal inşa edilmiş,
zoraki edilmiş sevdalar..
esmer, derisi kanadı
gülümseyerek girdi damarlarıma
kalıntılar arasında, acıdan bir kolye
yalnızca kan akıtan bir pardesü
artık ayrılıklar başlayacak.. kim bilir?
davacıyız, gecelerden
ihtiyacım var bir gemiye
görüyorsun işte!
yaramaz bir ayrılık çekip gidiyor!
yalnızlık, acı bir sempozyum
yalnızlık sıkışıversin şu gemiye
endişeli bir genç..
yüzü kırık bir tablo siması
(ölü kadının, kanayan ruhu gibi rüyalarım..)
(ağlayarak,"merhaba fiyaska, rahat mısın"?)
melih özyıldırım