Ölüm çağırır ve biz gideriz
Gideriz ardımızda bırakarak geçmişi, bugünü,geleceği
Gülleri ve külleri toprakta unutup gideriz….
Oysa benim isteğim nehir olmaktı …
Kanayan yara ,kesik parmak,dört yaşındaki doğmamış çocuk,28’indeki ana
Dedelerimizin cebindeki TATLANMAK İSTEYEN ŞEKER OLMAYI NE ÇOK İSTEMİŞTİK
Yara olmayı ne çok…
Bir çocuğun ağız dolusu kahkahası..
Sonra
Gittik
Uzağa…
Gökyüzlerinizde izimiz durur…
Paraşütlü kahkalarımızın izi bulutlarda söyler gizil şarkıları
Gideriz , gölgemizi saklar denizler
Su gibi akar nehir
İçinde gök, içinde yüzler, içinde yüzlerimiz olur
Bir balıkçı atar denize oltasını
Zamanı uyuturuz dizlerimizde
Oysa heplik ve hiçliğin beşiğidir zaman,
Biliriz tilkiler yakalandığını kuyruklarından
El salladığımız kuytuda durulur su
İçimize açılan pencereden görürüz sonumuzu
Düşüm sarıdır, ormanım gölgelerde, avlularım avurtlarımda bağdaş kurar
Dizleri acır, başı göklere bakar
Mezarlıklardan sesler yükselir
Riyakâr düzen tahterevalli oynatır,
Dengemiz bozulur.
Kimimiz deniz yakamozlandığında taş sektirmece
Kimimiz beş taş
Kimimiz yakar top oynar çocuk kılığına bürünmüş
Çocukluk düşünde
Ve uçurtmalarım gülüş olur sonra
Ve büyürüz ,büyütürüz kendimizi kendimize
Ceplerimizdeı unuturuz aşkı
Elbiselerimizle denize atlar
İstiridye kabuklarında ararız tek taşlarımızı
Deniz kızı kostümleriyle gelir papyonlu adamlar
Oysa daha bilmiyorlardır oyunu
Vurgun yemek pahasına
Dalarız dibine okyanusların
Mavinin berraklığını başımıza geçirir de ağlarız
Konfetiler,havai fişeklerle kutlarız kurbanlığımızı
Ağlarız ağlar arasında…
Tanrı yok diyenlere bıyık altından güler kedilerimiz
Her daim tembel ve miskin…
Hep dört ayak üzerine düşerler
Ne çok severiz benliğimizi
Balıklarımı hep onlar yerler
Topumu Mustafa Amca patlatır
Ayvalar çiçeğe durur
Zaman şişko bir file dönüşür
Sırtına binerim
Dağların ardı çöl olur ya hani
Salt serapları görmek adına sususz çıkarım yollara
Ormanları bertaraf ederim.
Adımın adı yok olur
Boş kuyularda delik bakracım
Güğümüm pas tutmuş çeşme başlarında
Kızlar kırmızı yemeni bağlamış, öylece durur.
Tepemizden teyyareler geçiyor diye hop hop zıplar topacım
Bayram balonumda sevdayı pataklar rüzgâr
Bayram balonumda çocukluğum