Ölümün tarifi neydi sahi;
Vakti tamam olup gidenlere mi söylenirdi?
Yoksa nefes almaya devam ederken,
Kıymetine acımasızca son verenlere mi denirdi.
Ne güzel anlatıyor doğa;
Ölümün ve yeniden dirilişin tarifini.
Sonbahar da ağaçlar yapraklarını dökerken,
Ölüme doğru mu gidiyorlardı?
Yoksa;
Yeni doğum olan ilkbahara mı hazırlanıyorlardı.
O zaman bu gaflet uykusu nedir?
Onca verilmiş güzellikler varken,
Üstümede ki ölü toprağı nedir.
Ölüm gelmeden önce ölmek gerek,
Yeni doğuş için hazırlanmak gerek,
Dünya tâmahı için ahireti yakmamak gerek.
Ölüm geldiğinde değil,
Ölmeden önce göz yaşını dökmek gerek.