Ölüm şerbeti

*Düşlerde sevdim seni, söyleyemedim
Sessiz öptüm nefesini, söyleyemedim*

Bir gece vakti karanlığında düştü, ayaza vurmuş gönlüme ilk cemren. Hınca hınç savaşırken kendi sessizliğimde bir de seni koydum tüm karmaşanın baş köşesine. İçimde düğüm düğüm büyüdü senin acın ve sonra öldürücü son darbe olarak düştü avuçlarıma. Uzaktan uzağa çaresizce severken seni, varlığımdan bile haberin yoktu belki de. Beni öldüren bu hisler asla bilinmeyecekti sen tarafından, hoş öylede oldu. Bir köşede kalemimle seni anlatırken dizelerde, bu sana bilmem kaçıncı kimsesiz haykırışım. Benimki de delilik ya zaten, daha hiç görmediğim birine vuruluyorum. En çokta gülüşünü merak ediyorum mesela, gülünce kısılır mı gözlerin, gamzeler açar mı gül yanaklarında, gülmeyi sever misin? Sana çok yakışır ya işte bundan eminim. Neyse lavinia, alıştım sayılır... Her gece sensiz senli düşlerle uyumaya, fotoğraf karesinden ulaşan bakışlarında kaybolmaya, ümit bağlamaya tek söze ve beni kemiren bu hislere susmaya...

*Sana ben şiirler sözler büyüttüm
Sana ben baharlar yazlar büyüttüm
Sana ben hummalı gizler büyüttüm, söyleyemedim*

En başta ben büyüdüm seninle, sonra da içimde sen. Gaz lambası ışığında gecelerce seni çizdi yüreğim lakin bir kere denk gelmedi yüreğine. Senin öyküne dahil olabilmekti emelim, sıfatın önemi yoktu o an düşman bile olsa bir yerim olsa yeterdi. Sessizce bir köşeden izlemek her şeyden çok dokundu içime. Avunabileceğim bir kaç anıydı belki istediğim, belki bir kaç kelam incelik olsun aramızda hiçbir şeyden emin değil bir cambaz misali yürümeye çalıştım aşk üzerinde, tek emin olduğum sendin, sen ve sana dair her şey. Tarifi olmayan bu duygularla geceyi bölüştüğüm günden beri yaşlar kurumadı göz pınarlarımda. Hayat bu lavinia alıştım sayılır... Baharın sensiz poyraz estirmesine, büyüttüğüm her çiçeğin solmasına, sensiz geçen her güne ve ihtimaller dahilinde seni özlemeye...

*Şarkılar yazdım sana, okuyamadım
Şiirler yazdım sana, okuyamadım
Hep yanımdaydın oysa, dokunamadım*

Sana yazılan hiçbir dize dindirmedi acıyı, plakta çalan hiçbir şarkı getirmedi seni. Olsun lavinia; ölüm şerbeti senin elinden. Olsun ölüm çiçeğim; ölüme inat, ölene dek, seni ölümsüz seveceğim...