ÖLÜM VAR BE ÖLÜM!

Bazı insanlardan dolayı yapmış olduğun iyiliklerden pişman olabilirsin.
Değmediğinide düşünebilirsin.
Ama değdi, onlar senin çektiğin acıları, sıkıntıları hiç görmedi, içindeki sessiz çığlığı hiç işitmedi ama görende var işitende. Acaba iyi birşeyler olcakmı diye soruyordun ya hani, olacak inşallah.
Sen yapmış olduğun tüm sıkıntılara ve dertlere karşılık yinede ellerini semaya açıp Elhamdulillah bu günde karnımız doydu bu günde elimiz ayağımızı kullandık bu günde her saniye başı nefes alıp verdik vb.
Allahın seni sınamasında elbet vardır bir hayır. Bir insan önüne gelen her türlü sıkıntıdan hemen isyana kapılmamalı. Allah ın vermiş olduğu okadar güzel nimetler varki.
Misal olarak şunu bir düşünün Allah c.c biz kullarına alkolü haram kılmıştır dimi, insan her ne olursa olsun bir sınava tabi tutulduğu için elbette bir takım yanlışlıkları yapmamalıdır. Alkol haramsa haramdır ve bu konu kapanmış olup müslüman bir adamın her ne olursa olsun içmemesi lazımdır. Pekiya bir insan haram olduğunu bildiği halde gidip içerse çok büyük ayıp etmezmi?
Allah c.c bir şeyi yasaklamışsa onun karşıtı olarak belkide bin bir çeşitnimet verir, bunlardan birkaçını şöyle sıralayalım, evet alkol bir içicek ve haram ama onun dışında rabbimizin bize sunmuş olduğu içicek çeşitlerini say say bitiremeyiz. Bunlardan bir kaçı şeftali suyu, portakal suyu, karpuz suyu, mandalina suyu, nar suyu, erik suyu, komposta, ayran, vb.
İnsan baksaki okadar içecek çeşiti varki bunların lezzetinin yanında harama yani alkola bile ihtiyaç kalmaz.

Bazen bir rüya görürüz ve o rüyada kendimizin öldüğünü yada en yakınlardan bir bireyimizin öldüğünü görürüz, o rüyada tatmış olduğun sıkıntı, çıkmış ve görmüş olduğun olay sonucu uyandığında bi anda ya gerçek olsaydı, ya gerçekten rüya gerçek olsaydı ozamn ne yapardım düşüncelerine kapılıp Allahım beni affet dersin. Sabah uyandığında eğer namaz kılmıyorsan namaz kılmaya eğer çokca günahın var ise hemen abdest alıp Allaha, 'Rabbim sen beni affet, artık namazlarımı kaçırmıcam sen günahlarımı affet' diyip bir kaç gün bunlara uyduktan sonra yine zaman geçmeden aynı alışkanlıklara dönüp günahta işlersin namazda kılmazsın.
Sencede neden bu kardeşim?
İnsan neden bukadar nankör ve neden hep nefsinin istekleri peşinden koşuyor.
Bir insana ölüm hatırlatıldığında kendine gelmesi gerekmezmi?
Bir müslüman tövbe ettikten sonra o yanlışa düşmemek için uğraşmazmı?

Ölüm var be ölüm!
Bir gün gelecek ve hiç olmadık yerde kesilecek nefesimiz. Dünyaya hüküm etmiş krallar, padişahlar bile bir gün bu dünyadan çekip gitmişken ne bu bizdeki rahatlık ne bu bizdeki takmamazlık.
Biliyorum, en yakınlarımızın cenazelerinde burun buruna geldiğimiz ölü hatırlamak, var hızıyla akmaya devam eden yaşamın tam ortasındayken, büyük şehirlerin gürültüsü unuttururken herşeyi ve dünyalık bu kadar dert bir an bile çıkmazken aklımızdan ölümü hatırlamak hiçte kolay olmayacaktır.

Ama bir düşün lütfen.
Bir an öldüğünü ve sevdiklerinin bu haberi alır almaz eve toplandığını, yanı başında ağladıklarını, onları uzaktan şaşkın ve bi okadarda çareseizce baktığını hayal etmeni istiyorum senden.
Düşünsene ağılıyorlar başında ve sen ne geriye dönebiliyorsun nede elinden birşey geliyor. Sadece olanı biteni izlemekle meşgulsun.
Sen onları görüyorsun ama onlar sadece senin uzanmış bedenini görüp gidişine, seni bir daha hiç göremeyeceklerine ağlıyorlar.
Bu dakikadan sonra ne yapacağını bilmiyor sadece izliyorsun. Seni hastanenin soğuk odasına kaldıracaklar ve cenaze işlemine kadar belki öğle belkide ikindi vaktine kadar bekletecekler seni.
Çok pişmanlıkların olacak ama hiçbiri fayda etmeyecek sana.
Kalabalık gittikçe artıyor ve malum gittikçe sona yaklaşılıyor.
Şimdi gözlerini aç ve ölmeden hemen öncesine dön, aklından geçenleri uğruna dunyada o kadar günlerini heba ettiğin zamanları bir düşün. Yersiz kırgınlıklarını, gururunu, işlemiş olduğun günahları ama herşeyi düşün ve söyle bana.
Hangisi kaç Allah rızası eder?
Hiçbir gayeyi Allah rızası için yaşamadıysak kardeşim elimiz boş bir şekilde o gün bu anlattıklarımı yaşayacağız.
İçimizde annesine babasına ve yakın akrabalarımıza hala sarılmamış ve seni seviyorum hakkını helal et demiyenlerimiz bile var.
Şimdi önce gözlrini sonra odanın lambasını aç, pencerenin perdesini arala ve bak lütfen.
O yoldan günde kaç araba geçiyor, kaç tanesi bu yol bu sokak benim diyip ordan ayrılmamazlık yapıyor.
Hiçbiri. Şimdi elini kalbine koy ve hayatta olduğunu hisset ve hala bir imkanının olduğunu hala bir tövbe şansının olduğunu bütün kalbinle hisset.
Allah rızasını kazana bilmek adına, sevdiklerine onları sevdiğini söylemek, en başta verilmiş olan hayatın sevdiklerinin kıymetlerinin ölmeden önce bir imkanın daha ver hala.
Şimdi kalkma vakti kardeşim, git ve yakınında kim var sevdiğini söyle ona. Kimler uzaklardaysa ara ve seni çok seviyorum hakkını helal et de. Kırıldıklarında varsada affet, kızgınlıklarını toprağa göm. Hiçbirşey şuan yanınızda olanlardan kıymetli değil çünkü.
Hakkını helal et kardeşim.