Karar verdim.. İnsan karar verebilmeli. Bir başkası kendisine sadık olamıyorsa aldığı karara sadık olabilmeli insan. Hiç yoktan ölen sadakati kararlarına uygulayarak yaşatmalı. İnsanoğlu bir hırs uğruna bir kalp kırmaktan ziyade, dünyayı da dağıtır yuvayı da yıkar... Allah insanları hırsından ve pis niyetlerinden arındırsın.
Silmek... Bunu yapacak cesareti sağlamak gerekiyor. Belki de bize sunulan defteri boş ve gereksiz insanlarla doldurduğumuzdan gerekli insanlara yer kalmamıştır. Bu yüzden unutup o sayfayı atmak yerine, yazılanları silip o sayfayı kurtarabilmek gerek. Nitekim dinimizde bile haram kılınmış israf etmek... İsraf etmeyin, silin ve yeni bir şeyler yazın...
Yeşertmek... Her türlü zorluğa ve olumsuz durumlara karşın bu kavramı insan fıtratından atmamalı. Sonbahar da açan çiçekler de vardır, karanlıkta büyüyenlerde. Siz karanlıkta kalsanızda karanlığınıza güzellik katacak çiçekler muhakkak bulursunuz. O çiçekleri karanlığı bahane edip yeşertmeme gayretinden uzak durun. Huzur yeşillik ve sakin ortamlarda değil, her türlü olumsuzluğa karşın sükut bulabilmekten geçer.
Değişmek... Gerekli olan kavramlardan biri de bu. Değişin. Yapmadığınız ne varsa deneyin. Yenilik ve güncellik insanı diri tutar ve kabullenilir bir birey kılar. Tercihlerinizi bile değiştirin aynı kalmak hep aynı tip insanlarla sizi karşılaştırır unutmayın 7 milyar insan var farklı ve değişik... Aynı kalarak hepsine tekabil edemezsiniz...
Değiştirmek.... Bazen çevre de bu durumu zorlaştırır. Her şey aynı kalırsa, hissedilenler de aynı kalacaktır. Değiştirin. Odanızı, ayakkabılarınızı gözünüzde mühim gördüğünüz ne varsa değiştirin onları değiştirdikçe siz de değişeceksiniz. Burada özünüzü kaybetmek gibi yanlışlara düşmeyin. Ne olduğunuzu unutursanız ne olacağınızı da bilemezsiniz kulakta küpe, boyunda kolye olarak dursun bu cümle....
Açılmak.... Kendinizi bir yere tıkmayın. Duvarlar bile bir yerden sonra dile gelir, üstünüze gelir katlanılmaz bir hal alır bu da sizi kötü etkiler. Bu zamanlar zor zamanlardır bir yere sığamazsınız taşarsınız o yüzden açılın, sokaklar, caddeler fazlasıyla geniş... Dolduramayacağınız yerlerde olmak sizin yükünüzün aslında ufak olduğuna kendinizi inandırmaya yetecektir. Sınırlara sığdırmayın kendinizi, boğulmayın. Nefes alacak boşluklar hareket edecek alanlar bırakmaya odaklanın. Uğraşlar edinin ama sakın bir yere tıkılmayın. Yüreğinizdeki depremler, tıkıldığınız yeri üstünüze yıkar sorununuza sorun katmaktan zevk almıyorsanız tıkılmayın... Vakit nakittir vaktinizi yine de iyi değerlendirin ömür israfından kaçının...