"Hayatınızdaki insanlar sizin frekans eşlerinizdir." Penney Peırce
İnsan Bir Enerji Midir ?
İnsan varoluşu itibariyle gerçekleşmeye hazırlanan içsel bir güce sahiptir.Bu gerçekleşmemiş gücü , yani potansiyeli sürekli depolamak için
hem fiziksel hem de zihinsel yaklaşımlar göstermek gerekir ve bunun içinde bir enerji üretimi esastır.Fizikte varolan her şey bir enerjiden ibarettir ; bizler de enerjiden ibaretiz.Çevrimizi de bu auramız belirler.
Benzerimizi Kendimize Çekeriz
Herbirimizin enerjisi titreşerek çevremize sinyaller yayar.Hayatımızdaki insanlar da hayatımıza bu sinyallerin potansiyel algılayıcımız tarafından farkedilmesi üzerine girer.Benzer frekanslara sahip insanlar olarak ortak bir titreşimde buluşuruz.Özellikle ruh eşleri birbirlerini bulduklarında bunun özel bir his olduğunu farkeder ve birbirlerine karşı çok iyi bir empattırlar.Bir araya gelindiğinde enerji , deneyimler , hobiler gibi ortak kaynaklardan beslenen bir ilişki alanı oluşur.Tabiki uyumsuz titreşim tarzları ve çok az ortak nokta olabilir.Yine de karşınızdaki kişi hayatınızda olduğu sürece sizin frekans eşiniz olmaya devam eder.Fakat bu uyumsuzluk sizi birbirinizden uzak tutar ve birbirinizin gerçekliğinde yer almazsınız.
Birarada olduğunuz insanlarla ortak alanınızın titreşimi olaylar neticesinde ya da duygusal bir çöküntü sonucunda değişebilir ve karşınızdaki aynı çöküntüyü yaşamayan kişiler iyi bir empat değillerse yüksek ihtimalle alanınızda barınamaz.
Evren akla hayâle sığmayacak yoğun ve büyük bir enerjiye sahiptir.Zihnimizden geçirdiklerimizi , hayâlini kurduğumuz şeyleri ve kişileri düşünceye dönüştüğü andan itibaren bize getirmek için uğraşır.Hayatımıza çektiğimiz insanlar da bizi kendi hayatlarına çekerler.Gerçekleşmeyen şeylerin , bozulan ilişkilerin de evrenin yaydığı enerjiyle ilişkili olarak birer sebebi vardır.Olumlu düşünceye odaklanmak , olumlu enerji yaymak uyumlu frekanslarla buluşmak adına mühimdir.