Ben bir şair tanıyorum. Duyguları öldüğünde ötenazi yapan. Çok underground bi kişi bu. Aslında bu onun seçimi. Kendisini hiç dış dünyaya açmadı. Hem de hayatının her alanında böyle. Ama şunu farkettim, gözlerinde büyük bir pişmanlık yatıyor. Keşkeler gecesini gündüz, gündüzünü de gece eder olmuş. Ama hâlâ nefes alıyor. En azından ben öyle sanıyorum.
Son gördüğümde morg gibiydi. Soğuk ve sessiz. Ona neden bu hâlde olduğunu sorduğumda küllüğüne baktı. Ve kurumak üzere olan papatyasını kokladı. Sonra da anlattı.
1.kısmın sonu.
Yazıyı 2 kısım olarak paylaşacağım çünkü tek paylaştığımda çok uzun oluyor ve üşendiriyor. 2. kısımda görüşmek üzere