Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
Para Kazanmak - Sözümoki
23 Ağustos 2020, Pazar 20:48 · 812 Okunma

Para Kazanmak


Belirli bir yaşa kadar ailemize muhtaç bir şekilde yaşarız. Bir yere gidecekken, kendi paramız olmadığı için onlardan para istemek durumunda kalırız. Burada biz çocuklar olarak yol ayrımı yaşıyoruz. Bazılarının ailesi varlıklıdır, çocuk nereye gitmek isterse istesin her zaman izin verirler ve her zamanda çocuklarına para verirler. Bu varlıklı ailenin çocuğu, üniversiteye başlar ve özel bir üniversiteye gidiyorsa ailesi de yine ikiletmeden üniversite parasını öderler. Çocuklarına hiçbir şekilde ekonomik durum sıkıntısı yaşatmazlar. Konuyu ailesi varlıklı olmayan çocuklara getirirsek. Bu çocuklar, belirli bir yaştan sonra ailesinin parasal kısıtlamalarından sıkılmaya başlar. Bir işe girip kendisini kurtarmak ve özgür hissetmek ister.
Bu çocuk, aslında küçük yaşta koskocaman bir insana dönüşür ve kendisini geliştirmeye başlar.
Gelin bu konuyu hikayeleştirelim.

Ebrar varlıklı bir ailenin, Nida'da ekonomik durumu düşük bir ailenin kızıdır. Bu kızlarımız üniversite de aynı bölümde okuyorlar. Aralarında birinin dersleri çok iyi diğerinin ise orta seviyede. İkisinin de okuduğu üniversite özel bir üniversite ve ikisi de %75 bursla üniversiteyi kazanmışlar. Aralarından birisinin ailesi, hiçbir şekilde sorun çıkarmadan üniversiteye yollamış. Diğerinin ailesi ise özel bir üniversite kazandı diye, bir anlık bile olsa bu kızımızın hayatını cehenneme çevirmiştir. Aslında açık açık anlatmasam bile siz, hangisinin zorluklardan geçtiğini veya hangisinin pamuklarda yetiştirildiğini anlamışsınızdır. Ebrar'ın ailesi, ne olursa olsun Ebrar'a maddi veya manevi her koşulda yardımcı oluyorlar. Okul taksitlerini ödüyorlar, her gün harçlık veriyorlar. Ebrar'ın istediği her şey elinde ama Ebrar ailesinin kıymetini bilmiyor ve sürekli yalan söylüyor. Derslere girmiyor, okula gidiyorum deyip gezmeye gidiyor. Sınav haftası gelince de sınıfın çalışkanlarından kopya çekerek notlarını orta seviyede tutuyor. Nida, üniversiteyi kazandığında ailesinin tepkisi şu oluyor "Bizim etimiz ne budumuz ne, saçma sapan bir bölüm okuyacaksın diye bir de para mı vereceğiz? Kardeşlerin okumadı sen de okuma." Zaten Nida'nın ailesi hiçbir şekilde Nida'ya ne maddi ne de manevi hiçbir şekilde destek olmayan bir ailedir. Nida'nın şansı yaver gidiyor ve hem okula hem de bulduğu bir işe giderek. Kendi okul parasını ailesine muhtaç olmadan kendisi ödüyor. Tabi yaşadığı zorluklar sayesinde hayatın ne olduğunu anlayan Nida, hem işte hem de okuldaki derslerinde başarılı olarak sınıf 3.'sü oluyor. Tabi ilk dönemden sonra iş yerinde proje bazlı çalıştığı için projenin süresi doluyor ve işten çıkmak zorunda kalıyor. Tabi ki bu kızımız çalıştığı dönem boyunca üstüne başına bir şey almadan bile okuldaki ilk senesinin parasını, ilk dönem bitmeden ödüyor ve ayrıca bir daha ki senenin parasını biriktirip kenara bile atıyor. Diğer dönem zaten burs aldığı için ve okula para ödeme gibi bir sıkıntısı kalmadığı için sadece okula gidiyor ve derslerine çalışıyor. Bir diğer sene, kendi okuduğu okulda yarı zamanlı çalışan öğrenci olarak işe giriyor. Okul senesi bitene kadar hem öğrenci olarak hem de bir çalışan olarak kendi okuluna gidip çalışıyor.
Bu hikayeyi sizleri sıkmadan sonlandırarak ve ne demeye çalıştığımı anlatarak yazıma devam ediyorum.

Bir insan her ne kadar çok zorlukların içinde büyüyüp yetişiyorsa, o insan her zaman hayatla savaşmanın yollarını arar. Yürüdüğü, koştuğu çıkmaz sokaklardan her zaman bir çıkış yolu bulur. Boğulmaya başladığı denizde, her zaman sudan çıkıp nefes almanın yollarını bulur. Yüzüne her ne kadar kapı kapanmış olursa olsun, illa ki açılacak bir kapı bulur. Yani diyeceğim o ki aslında bizim yaşadığımız acılar, ailevi sorunlarımız, başımıza gelen olaylar bunların hepsi bizim deneyimimiz. Eğer bir işte çalışmaya başlayıp kendi paranızı kazanıyorsanız ve hiç kimseye muhtaç kalmıyorsanız, işte bu sizin özgürlüğünüz. Düşünün ki siz bir kuşsunuz ve bir insan, sizi avucunun içinde tutuyor ve siz de sıkılıyorsunuz, içerisinde bulunduğunuz avucun içinden çıkmak istiyorsunuz ve en sonunda çabalayarak o avuçtan kurtulup, mavilere bürünmüş gökyüzündeki sonsuzlukta uçmaya başlıyorsunuz. İşte bu sizin özgürlüğünüz ve ulaştığınız zirveniz oluyor.

Umarım hiçbirimiz, hiçbir zaman başkalarına muhtaç kalmayız ve umarım hiçbir insan, hiçbir zaman bizlere muhtaç kalmaz. Her zaman bir kuş misali özgür hissedebilmek ve olabilmek dileğiyle...

4 kişi beğendi ·
Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Futbolcu dendiğinde ilk aklına kim geliyor?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.