Bursa'm Cennet-i Âlâ'dan peygulem
Zümrüt-misal'im, medeniyet-i kadîmem
Veladetim de sendedir neşvü nevam da
Hidayetim de sendedir habtü hatam da
Derya-i maneviyâtım, düşersin yekten yâdıma
Camilerinle, türbelerinle, sadr-ı hassâsıma
Medine-i maarif-mend'im, râyiha-i bastânım
Girye-perverd sılânda hasretinden sinepüryanım
Sultan Orhan Camii'nde durulur iken kıyama
Fetih-i Bursa'nın şühedası gelir aklıma
Allahu Ekber denilir iken tekbir-i iftitahta
Paderpa ittisâk eden neferleri görürüm bir safta
Ulu Cami bekler muvacehesinde Orhan Camii'nin
İhtişamıyla tesir eder ervahına ehl-i hidayetin
Cami-i Emir Sultan zuhur eder beleminde
Bayezid-i Yıldırım durur ânun refâkatinde
Evliya-i kübradan Hazreti Üftade yatmakta
Somuncu Babamın fırınından, ekmekler çıkmakta
Selatin-i Sitte'ye mekan olmuş Bursa'm
Varup Yeşil Caminde Rahman'a yakarsam
Şehzade-i Şehidin Mustafa'dır dâg-ı dilimiz
Sana her gelişimde Bursam, aşk ile dolar kalbimiz
Ey Şükriya, daim olsun muhabbetin Bursa'ya
Zira burasıdır sılamız değerimiz hasretimiz