Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
PEÇELİ ELİFİM - Sözümoki
Alihan Çakmak Bronz Destekçi Bronz Destekçi
17 Temmuz 2018, Salı 23:08 · 311 Okunma

PEÇELİ ELİFİM

Rüyalarımda görmeye başladım seni, senin adın beynime öyle bir kazınmış ki çıkmıyor be hayâl dayanamıyorum.

Bana hep eşin kapalı mı isterdin diyorlar. Gülüyorum?
Benim gibi kıskanç biri hiç eşini açık gezdirir mi sence?
Kapan aşkım, o kadar kapan ki gözlerin bile gözükmesin namahreme.

Çok kıskancım be hayal. Seni bekleyişimin bir nedeni olmadığı gibi bir o kadarda kıskandırıyordum seni.
Kıskanmakla ilgisi yok, benimle olanın düşünü bile kuramazsınız, DİYORUM İÇİMDEN.
Neden biliyor musun? Çünkü ÇOK sevdim seni.
Seni severken,

Saatler durmayı unutmuştu. Keyfi kaçmamıştı henüz gökyüzünün, ay yıldızlarla konuşmaktan vazgeçmemişti. Sevmek dolu haneme gülücükler yerleştiren en güzel gerçekti seni sevmek. Bahar dallarından güzel duygular çaldım sanırdım, aslında her şeyde ve her yerde senin güzelliğin vardı. Sevmek çirkin yapmıyordu insanı, sevmek aksine güzelleştiriyordu. Aynalarla barışıyor dun. Bir şarkı söylese hayat, iç sesinin sesini kısıyorsun.
Zamanın kahkahası da boldu sen beni severken. Sevmek, eylemlerin en ateşli olanıydı. Bu yüzden yanardı sevenler. Aşkın ateşinde yanıklarına merhem sürmek için bu yüzden yanlış yerlerde, yanlış insanlarda yara bandına sarılırdı sevmeyi bilmeyenler.
“Git, günahını çıkar üstünden” Sevmek, bütünüyle sevaplarını dökmektir aşka. Bütün yollar birleşse bile bizi ayırmak için, bir düzlemde yine harflerim dökülür üstüne, severiz belki yeniden.
Susmaya inat boşluklar oluşturuyorum, hepsi zincirleme. Sana doluyor zamanımın beklentili sebepleri. Sana doğuyor güneş; umut ışığım yani…
Biz, hep güneşin kendisi umut sanırdık. Güneşin kızıymış, bilemedik. Belki de bu yüzden çağrılarımız hep güneşe dairdi. Bulutlu günlerde, bulutlu nefretlerimiz de o gelsin isterdik. Kızını çağırıp birbirimize umut olsaydık belki de her şey bizim içindi…
“Seviyor, sevmiyor”lara âşık muhteşem bir ikiliydik.
Televizyondaki kanallar seni gösterirdi hep, ben seni severken. Ana Haber Bülteninde sesin yankılanırdı, zincirleme kazadan bahsederdin, içimde yaşayan her şey onca ölüyle birlikte gömülür sanırdım. Eğlence programında esprilerin havada uçuşurdu ve ben yine gözlerine müebbet yiyen seri bir katilin en ezberlenmiş gerçeğinde volta atardım. Sonra en sevdiğim dizinin final bölümünde vurulurdun, kalbimden vurulurdum. Ateş alırdı dev ekran televizyonum, dudağım uçuklar, kanım çekilir, gözyaşlarım kirpiklerime saniyeler içerisinde söven olurdu.
Okuduğum kitaplarda da az buçuk sen yaşardın ben seni hep çok severken. Paragrafını yitirmiş kavgalarımız olurdu beni yaraladığın anlarda. Kitabın 60. Sayfasını atlayıp, 61. Sayfasına geldiğimde sevgilinin yitip gitmişliğini okudum sanırdım. Aklım oyun oynardı hep bana, ben seni çok sevmeyi senden öğrenirken. Yastığım, onu gözyaşlarımla yıkadığımda temizlediği için teşekkür eder, kirpiğim üstüne düşünce bunu şemsiye sanır, kendini kollamayı da bilirdi. Hiçbir zaman mantıklı olamazdım ben seni senden alıp, kalbime sığdırırken.
Sen de severdin “Hanimiş benim hafızım?” dediğinde bütün aşk böcekleri saygı duruşunda dururdu.
Yollar bizi ayırmaz. Git, uyuşuk yalnızlığını çıkar üstünden. Sorgusuz bir yağış aldım hasretinle, senin yalnızlığın benim yalnızlığım demektir, ıslandım hemen. Çıkar üstündeki bunca yalnızlığı, sana sarılırken başka bir yalnızlığı koklamak istemem ben. Burnuma toprak kokusu gelir, bizce öldüğümüzü hatırlar, sevmeler denizinde boğulduğumuzu herkese haykırırım.
Sen de severdin beni rüzgâr gülü! Bana esmenden belliydi, başımda da aklını yitirmiş bir kavak yeli.
Yellerim de adın yazardı, soyadını hiç bilmedim. “Evet” deseydi hasret, koparmaktan caysaydı bizi bizden, ben de “Evet” diyecektim soyadımın soyadın olması için.
seni soy adıma gömsem ya Aşekam? Şöyle afili olsun. Bu kadar güzel mi olur bir soyadına gömülmek desinler.
Saatler çalışıyor şimdi, biz bize meydan okurken. Mavi boncuk astım boynuna, mavi sevmelerimizi hatırlatsın sana.
Adına kazınabilir miyim sevgilim? Zannımca kalbimdeki yağmurdan bir damla düştü yeryüzüne, bir kalp ağlarsa gökyüzüne sıra gelir mi?

Senin olduğun bir yer düşündüm, aslında bir Aile.
Bu aile bizdik. Yüksek bir dağın tepesinde kahvaltı yapıyorduk. Yusuf, Züleyha sen ve ben.
4 kişi ama koca bir aileydik.

Ne güzeldi be hayalim. Seninle kurulan tüm hayaller bir başka güzel.

Seni abartarak yazıyorum. Yazıyorum ki imkansıza kavuşayım.

Peçeli Elif'im benim?‍?‍?‍?

Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Sahibi olduğun sertifikalar?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.