Platoniklikte Zirveye Oynamak

Giyim tarzım berbat,yaşım 14 ve daha mastürbasyon yapmayı öğreneli daha 1 yıl olmamıştı.Oturduğumuz ev merkez diye geçsede,pek merkezlik seviyede değildi.Ben bisikletimle yol ile ev arsındaki 5-6 metrelik ön bahçede oyalanıp durudum.Tekerlerisöker,zinciri ayarlayıp,fren tellerini gerdirirdim.Rutin bir bisiklet kontrol geleneğim vardı.Yine alalade bir günde bahçede bisikletle cebelleşirken, asfalttan nal sesler geldi bi süre sonra yavaş,yavaş ıslak zemine değer gibi bir sesle taksi lastiğinden yapılmış iki tekerli bir fayton geçti.Ama boyutu öyle filmlerde göründüğü gibi büyük değildi.Ben pek önemsemedim ,çünkü her gün kapının önünden tarlalarına giden birileri geçerdi.1-2 dakika sonra bisikletli birisi geçti,ama bahçe kapısının arasından pek net göremedim.Bu yoldan bir bisikletli geçerse benim tanımama olasılığım yoktu.Hemen yola fırladım elimde 13-14 anahtarla.Bisikleti kullanan platoniklikte zirve yaptığım kını ta kendisiydi.Onunda bisikleti varmış,pek kullanmıyor heralde hiç rast gelmedim çünkü.Belkide yeni almıştır.Bisikletle görüş mesafemden çıkana kadar baktım.Hemen plan yapmaya koyuldum,artık yeterdi,yaşım daha 14 olmasına rağmen 6 yıldır bu kızdan bir fiil hoşlanıyordum.Yatarken kafamı diven ile duvar arasındaki boşluğa paralel bir şekilde sıkıştırıp değişik açılma planları kurup,hep mutlu sonla bitiriyor ve yüzümde gülümseme ile karışık biraz tedirginlik beliriyordu.Planıma göre önden ailesi faytonla geçecek,ben de onun gelmesini bekleyip onun önüne atlayacaktım.İğrenç zevkimle aldığım ipli,bol ve paçaları geriye doğru kıvrılmış kot pantalonumla onu etkileyeceğimi düşünmüştüm.Tişörtüm biraz iyiydi ama oda çok dikkat çeken bir renkti.Akşam saatlerine kadar planımın provasını kafamda yapıyor ve en ufak ayrıntıları dahi düşünüyordum.Bir noktada eksiklik olduğunu fark ettim,yol düz ilerliyordu eğer kızın önüne atlarsam ailesi arkasına baktığında,uzakta olsa beni görebilirdi.Bunu nasıl halledebilirim diye uzun uzadıya düşünüyüm dedim.Düşünmem fazla sürmedi hemen bir fikir buldum.İlk planım ailesi geçtikten sonra yola atlamak yerine ,büyük bahçe kapısın iç kısmından ona seslenecektim o mesafeden beni göremezlerdi,iyi fikirdi.Ama uygularken dikkat etmem gerekebilirdi,çünkü merkezde oturuyorduk ve dedikodu ağı buralarda bir yerlerde başlıyor olabilirdi.Akşama doğru bahçe kapısın arkasında odun kesiyormuş gibi takılmaya başladım.Saat kullanmıyor güneşin nerede olduğunabakıp,yoldan geçen diğer tarla çalışanlarının döndüğünü görünce tam vaktinde yerimi aldığımı düşündüm.Bir süre bekledikten sonra,sabredemeyip bahçe kapısın önünde sağa sola bakıyormuş gibi yapıyım dedim.Bizim bahçe kapısın önü biraz içeri doğrudur.Yanlarda da çalılık tarzı oluşumlar görünmemi engelliyordu.Arada kafamı çıkartıp,geleceği yönü kontrol ediyor ve hemen ters yöne bakıyordum.Yarım saat kadar olmuştu artık.Ben iyice güneşten etkilenmiş ve ayakkabımla yerdeki çakıl taşlarını eşeler hale gelmiştim.Artık sağa solada biraz bekleyip bakıyordum.Son birkaç kez daha bakıyım eve geçerim diye düşünüp,artık yarın konuşurum,inşallah tarlada işleri bitmemiştir diyip.2-3 bakış attıktan sonra evin önündaki balkon tarzı yükseltiye çıkıp bir şeyler içmeye koyuldum.5 dakika geçmemişti ki o bisikletiyle geçiyordu.Hemen önüne atlayıp ondan uzun zamandır hoşlandığımı söyleyecektim.Ardından oda bana benden hoşlandığını belli edecek bir şekilde boynuma atlayacaktı.Fazla aşklı,meşkli mutlu sonla biten film izlemiştim.Lakin ben olduğum yerde kitlenip kaldım.Hemen arkasından ailesi gelince ,kendimi teselli etmek için”iyiki arkasından gitmemişim”diye aklımdan geçirdim.Bahaneler gerekiyordu,yoksa önünden geçip giden kıza ses çıkarmadan baka kalmıştım,bu kabul edilemezdi.Ogün yatana kadar planlarımı tekrar gözden geçirdim.Geliş ve gidiş zamanlarında farklılık vardı.Gelirken arkadan,giderken önden geliyordu.Yani tarlaya geç gidip,erken çıkıyordu.Bu hesaplamalarıma göre tarlaya gelirken önüne çıkmam mantıklıydı.Fakat o gün tesadüfen uyanıktım ,normalde o saatlerde osura osura uyuyordum.Uykumu feda edemeyeceğimi düşünüp ilk seçenek elenmiş ve akşam tarla dönüşünde önüne atlayıp ondan hoşlandığımı söyleyecektim ve mutlu mesut yaşacaktık.Yalnızken bu planları yapıp cesaretimi toplayabiliyordum.Lakin onu gördüğümde kitlenip kalıyordum.Bir sonraki gün öğlen saatlerinde uyanıp,ikindi vakitlerine kadar bilgisayar ve televizyonda oyalandıktan sonra bahçeye çıktım.Uyandığımdan beri aklımda dün yaptığım planlar yoktu,sadece bisikletlemi gezsem acaba diye dışarı çıkmıştım.Biaz bahçede bisikletle oyalandım ardında bununla yetinemeyip bahçenin peyzaj düzenlemesini yaptım.Yorulmuştum artık biraz dinleniyim diye eve yöneldim.Merdivenleri çıkarken faytonu geçerken gördüm.Aklımdan şimdi arkasından o geçer diye olduğum yerde bekledim bisüre.Geçmedi,heralde önden gitti göremedim diye düşünüp içeri girdim.Akşam saatleri geldiğinde bugün dünkü planlarımı niye uygulamadım diyedüşündüm.Ne kadar aptaldım,daha dün,plan üstüne plan kurduğum,yıllardır platonik olarak hoşlandığım kıza açılacağımı nasıl unuturdum.Üstüne üstlük bugün onu merdivende beklemiştim,fakataklımdan bir şey yapmak geçmiyordu o an.Sadece sıradan bir günde ona gizlice bakıyım hissiyatıyla merdivende durup yola bakmıştım.Bir süre düşündükten sonra yeniden planlarımı masaya yatırdım .Dün onu görmemiştim ,ailesi öden geçtiğine göre o arkadan geliyordu demek ki ama önden de gitmiş olabilirdi.Lakin bunu görmemem imkansızdı.Ben birinci ihtimali düşünüp bir sonraki gün yine kapı önünde pusuya yattım.İlk önce ailesi faytonla geçti,ben de yola çıkıp hem faytonu hem de onun geliş yönünü kontrol ediyordum.Fayton görüş mesafesinde çıkmış o ise daha yeni görünmeye başlamıştı.Biraz telaşlı halde,kendimi kuruyor ve ne söyleyeceğimi aklımdan geçiriyordum.İyice yaklaşmıştı ben de tam kapıdan çıkmış gibi yapıp seslendim.Ne yaptığını sordumbisikleti durdurup tek ayağını yere koydu.Bana baktı,yüzüm kıpkırmızı olmuştu,ayrıca bir suç işlemişim gibi ince ince terliyordum.Bana gülüyordu ama aşağılayıcı bir gülüştü sanki ya da ben o an kendimi çok ezik hissediyordum,ondan gülüşü yanlış algılıyor olabilirdim.Yanına yaklaşıp bişeyler söyledim tam ne söylediğimi hatırlamıyorum.Oda gayet güler yüzlü bir şekilde cevap verdi .Sonra arka tekerleğe doğru yönelip”bu tekerin havası mı inmiş ne”dedim.Tekere baktı bana baktı,yüzündeki o piç gülüşü hiç bozmadan bir şeyler söyledi,olmayan ayak üstü muhabbetimizi nasıl bitirdik hatırlamıyorum.Zaten o günü hiç hatırlamak istemiyorum.Ben yine berbat bir an daha yaşamış ve yaşatmıştım.Bu cesareti 5 yıl sonra bir daha ,günümüzün imkanlarından faydalanıp internet üzerinden buldum ve ona tam manasıyla neler hissettiğimi aktardım.Bunu 2-3 sayfalık yazılar şeklinde beyan etmiştim.Tabi bu gönderilerimin hiç biri çıkma teklifi tarzında değildi.Özellikle ilki daha çok ben senden hoşlanıyorum sen benden hoşlanmıyorsun tatzı yazılardı.Niye böyle bir yola başvurmuştum bilmiyorum. Ama onun benden hoşlanma ihtimalini o olaydan sonra pek düşünmüyordum.Üstüne üstlük bu açıklamaları sadece içimde ukte kalmasın diye söylemiştim.Söyledikten sonra daha büyük ukte dağları oluştu.Hanginin üsütüne gitsem bilmiyorum.Bana ters yapmamıştı keşke küfür falan etseydi ne biliyim kötü konuşmalar geçseydi aramızda öyle kapansaydı .Yine zırt pırt,yırtık dondan fırlar gibi aklıma gelip duruyor.