Şimdi, sert esen bir rüzgarın omuzlarıma değip geçtiğini hissediyorum. Daha şu kadarcık esintiye, kaybolup gidecek güçsüzlükteyim. Saat sabahın körü, geceden kalma soğuk bu saatlere dek yetişmiş. Ürpertiyor içimi, saçlarımı okşuyor.
"Binlerce ama binlerce yıldır yaşıyorum. Bunu göklerden anlıyorum, kendimden anlıyorum biraz" diyor Edip Cansever.
Çaresizliğe beş kalayım. Acılarımın dibini sıyırıyorum. Ama yaşıyorum. Eğer halâ nefes alıyorsam, umut var diyorum. Binlerce yıldır yaşıyorum, umutlarımdan biliyorum.