Sosyal medya, kişiliklerin yüz karası kimsenin olmadığı gibi takıldığı yer.
Bakın size garantisini veriyorum sosyal medyada sevdiğiniz, imrendiğiniz kişilerin yüzde sekseninin hayatı sosyal medyadaki gibi değil, adamın profiline giriyorsun her haftasonu starbucks'da halbuki bu adam starbucks'a varını yoğunu veriyor sadece starbuck'a sosyal medyada birilerini etkilemek için gidenleri gördükçe üzülüyorum, trajikomik. Ya da yediğinin içtiğinin fotoğrafını atanlar bakın mantıklı bir soru soracağım ve mantıklı bir cevap istiyorum ; bir insan yediği yemeğin fotoğrafını neden paylaşır?
Tam bir acizlik kendi egosunu böyle tatmin ediyor. Hayatında binemediği arabayı yolda görüp fotoğraf çektiriyor, hiç kitap okumayan biri kitap okuyormuş gibi fotoğraf çekip sosyal medyaya yolluyor, sizinle harika bir Türkçe ile mesajlaşıp gerçek hayatta konuşamayı bilmeyen insanlar var. Adam sosyal medyada delikanlı gerçek hayatta tırsak bir insan. Sosyal medyada adeta bir hak savunucusu hikâyesinde tecavüzcülere ölüm vb. Şeyler yazıyor gerçek hayatta azgın bir sapık. Bir örnek daha ; Onurcan Özcan isimli bir youtuber vefat etmiş bir anda herkes hikâyesine falan atmış ciddiyim o an hikâyelerde Onurcan Özcan hariç kimseyi görmedim o an "bir ben tanımıyormuşum herhalde" dedim. Ama araştırınca emin oldum ki yine duyar kasma yine yalan. Bakın şu sosyal medyada aşklar, delikanlılıklar her şey yalan.
Adam sanalda 7/24 aktif sosyal medyada binlerce kitap fotoğrafı paylaşıyor. Bakın şimdiden size söylüyorum 11 Haziran'da Özdemir Asaf'ın ölüm yıldönümü ve herkes bir anda hikâye atacak, atsınlar iyi güzel ama duyar kasmak için atmasınlar, birini etkilemek için atmasınlar. Yapmacık ve sahte olmayın. Birbirinizin klonu olmayın saçma sapan akımlara ayak uydurmayın yeter etkilenmiyoruz sizin adınıza utanıyoruz. Demem o ki ; Sosyal medyada sahte kişiliklere itibar etmeyin. Ve herkese hemen güvenmeyin.