Adını koymak bile zor, yaşaması ise daha da acı verici. İçine işler, sessizce sarar seni, seni anlaması gerekenler, seni en derin yerinden vurur. Anlatmaya çalışırsın, ama ya duymazlar, ya da duymak istemezler. En kötüsü de, onların seni duyacak gücü bulamaması. Bir yanda bağırmak istersin, ama sesin tıkanır, diğer yanda her şeyin anlamını kaybettiğini hissedersin. İçindeki öfke, sabırla yoğrulmuş bir acıya dönüşür. Zaman geçtikçe, her şeyin bir bedeli olduğunu fark edersin. Ama bedelini kimse ödemez, sadece sen ödersin. Her gün biraz daha, her gün biraz daha kaybolur, silinirsin. Ve bir gün, içindeki tüm bu birikmiş duygular bir noktada patlayacak, ama artık kimseyi bulamayacak kadar uzaklaşmış olursun.