Cennetten uzaklaştığını hissettiğinde korkma…
Ben sana Hz Adem’in, Habil’in gözlerinde cennete yaklaşmasını öğrettim… Hastalıktan elindeki güvercinlerin titremesin…
Ben sana Hz. Eyyub’un sabrını öğrettim…
En yakınındakiler sana inanmasa da, gözyaşların sel olsa da üzülme…
Ben sana Hz. Nuh gibi gemi yapıp tufandan kurtulmayı öğrettim.
Yarım kalmış hikâyelerden beslenen, gölgeni bırakmayan ateşler seni yakmak isterse unutma…
Ben sana Hz.İbrahim gibi ateşleri söndürmek için bahçende küçük karıncalar beslemeyi öğrettim…
Gün gelecek sana inanmayacaklar, kendini yalnız hissedeceksin…
Seni denize atsalar da aldırış etme...
Ben sana Hz.Yunus gibi arşı rahmanı titreten dualar öğrettim…
Yaşamını zindana çevirseler de…
Hayallerini kurduğun gökyüzünü çalsalar da, Sakın vazgeçme…
Ben sana Hz.Yusuf gibi en karanlık zindandan sultanların nasıl çıktığını, kalbin kuyusundan yıldızları seyretmeyi öğrettim…
Dualarının kabul olmadığını düşündüğün de ellerini kapama…
Ben sana Hz. İsmail gibi Rabbimize edilen dualarda teslimiyeti öğrettim…
Doğrularını çarmıha çivilemek isteyecekler,
Sakın susma…
Ben sana Hz. isa gibi kalbe batan çivileri çıkarırcasına konuşmasını öğrettim… Kızıldeniz'in tam ortasında kalsan da...,
Seni düştüğün yerden kaldıracak asa kırılmış olsa da...!
Ümidini kaybetme…
Ben sana Hz.Musa gibi gülmeyi öğrettim…
Kalbin kırılacak, sevdaların yetim kalacak.
Güllere sakın küsme…
Ben sana Hz. Muhammed (S.A.V.) gibi sevmeyi, “Sağ eline Güneşi, sol eline Ay’ı da verseler” gerçek AŞK tan vazgeçmemeyi öğrettim…