RAMAZAN BEREKETİ
Bu yıl ailemden uzakta, yazlık bir beldede geçiriyorum Ramazan ayını. Tek başıma olduğum için iftara çok fazla bir hazırlık yapmak istemedim ama içimden de “Ailem yanımda değil, buruk bir ilk iftar olacak, bir de çorba ve Ramazan pidesi de yok, olsaydı ne iyi iyi olurdu” diye geçirirken komşu teyze seslendi. Çorba getirmiş, hem de üzerinde dumanıyla!
“Bizim memlekette Ramazanın ilk günü yeşil mercimek çorbası yapılır, komşulara dağıtılır. Mercimek tanelerinin de Ramazan ayı boyunca Allah’ı zikrettiğine inanılır.” Dedi. Annem böyle bir adetin olduğunu, anneannemin her Ramazan yaptığını söylerdi ama mercimek tanelerinin zikrini ilk defa duymuştum ve çok duygulandım. “Allah kabul etsin, hayırlı Ramazanlar.” Dileyerek komşumuzu uğurladım.
Birkaç dakika sonra da komşu amca seslendi. O da sıcacık Ramazan pidesi getirmişti. Duygusallığım artık doruk noktaya gelmişti. Ramazanın ilk iftarında soframda olmasını istediğim iki şey de artık vardı! Büyüklerimiz hep derlerdi “Ramazan bereketiyle gelir” diye, gerçekten bunu bizzat yaşadım. Allah (c.c) O’nun yolunda yemeyi içmeyi terk eden kullarına, iftar vakti istediklerini işte böyle gönderirdi.
Bunların üzerine annemle babamı aradım¬, olanları anlattım. Onlar da çok duygulanmışlardı. “Allah büyük kızım, senin gönlünden geçeni duyan da, o çorbayla pideyi gönderen de O” dediler. İftar sofram, yalnız olsam da üzerinde dumanları ve mis gibi kokularıyla çorbam ve pidemle daha da bereketlenmişti.