RAMAZAN HİKAYELERİ 1 "GELDİ MÜBAREK!"
1995 Ramazanı... Uzun yıllardır süregelen geleneğimiz, o yıl da devam eder, mahalledeki Ramazan Mukabelesi bizim evde okunur. Her akşam iftardan sonra, Kur'an-ı Kerim’ini alan komşular bize gelirler. Tarihi evimizin üst katındaki iki oda ve salon tıklım tıklım dolar. (Hatta büyük odamıza ‘Mukabele Odası’ derdik fakat zamana yenik düşen evimizi yakın zamanda yıkmak zorunda kaldık.) Huşû içinde edilen tövbeler, okunan hatimler ve ilahiler evimize başka bir güzellik katmıştır. Her akşam komşulara serptiğim gülsuyu da unutulmazlar arasındadır.
Ramazan'ın son gecesi bizde ayrı bir telaş olur çünkü büyük iftar sofraları kurulur. Konu komşu akrabalar hep birlikte veda iftarımızı yaparız, buruk bir hüzünle Ramazan ayını uğurlar ve seneye tekrar böylece toplanmak için dua ederiz Rabbimize.
95 yılının son Ramazan gecesi yine kalabalık bir şekilde iftarımızı yaptık, teravihlerimizi kılmak için Mukabele Odasına üst kata çıktık. Annem, akrabalar ve arkadaşları ile büyük odada biz de küçük odada teravihe durduk. Bir ara yukarı küçük abim geldi. Bizim namaz kıldığımızı görünce geri döndü fakat giderken de salondaki oda kokusundan sıktı. Sessizlik içinde, beş dakika sonra gülüşme sesleri geldi. Merakla büyük odaya gittik, annemlere niye güldüklerini sorduk.
Teyzem, namaz esnasında çok güzel bir koku duyar ve dayanamayarak: “Allah'ım, geldi mübarek!” der. Aynı kokuyu aret annem de duyar ve o da namaz devam ederken: “Ah ben de duydum aret abla, geldi mübarek!” der aynı şekilde. İkisi de duygulanarak göz yaşlarını tutamazlar. Annem de gülmemek için kendini zor tutar ve selâm verdiği gibi: “Ayol mübarek falan gelmedi, o bizim oda parfümünün kokusu” der gülerek.
Namaz bitince hepsi gülmeye başlar, bu sefer de gülmekten ağlarlar. Tabii meseleyi öğrenince biz de karnımızı tuta tuta dakikalarca güldük bu duruma. Yaşadığımız bu durum bir Ramazan hatırası olarak bizde kalır ve her Ramazanda mutlaka anlatırız. Üzerinden 26 sene geçmiş olmasına rağmen yeni yaşamışız gibi de uzun uzun güleriz hâlâ...