Ben öyle kaldırım kenarına oturup, insanların mutluluklarını dışarıdan izleyen bir insan olmadım hiç. Her zaman akıp giden zamanda, mutluluğu yaşamaya çalışan, hayatın ucundan yakalayıp dünyayı sevginin gücüyle döndürenlerden olmaya çalıştım. Tam bırakmıştım ki mutluluğun peşinden koşmayı, sen girdin o sıra hayatıma. Mutluluğum da sen oldun, sevgim de, hayatım da... Her şeyi seninle paylaşır oldum. Hüznümü kederimi, sevincimi, mutluluğumu, her anımı, her dakikamı... Sorarsan neden diye, cevabıma şaşırmazsın. Çünkü ben sevgiyi ararken aşkı buldum. Mutluluğu ararken huzuru buldum.
Kadere inanırım ben; kader bize en doğru yolu göstermez bazen, bazen umutsuzlukları serer önüne, imkansızlıkları... Ama öyle bile olsa, en güzel şeyleri verir sana. Belki de güzel şeyler o yüzden imkansızdır. Ulaşabilseydik belki bu kadar güzel olmazlardı.
Sahi, ulaşabilseydik birbirimize, daha mı az olurdu sevgimiz ? Aşk olmaz mıydı bu şeyin adı o zaman ? Yok yok. Ben her şartta yine aşık olurdum sana... Kim bilir, belki bizim "Umutsuzluklar Ülkesi" kaderimiz, bir gün birleştirir yollarımızı. Bir gün buluşuruz, gözlerimize bakarız birbirimizin, dünya tersine döner o an bizim için, zaman durur belki... O zaman gelirse eğer, senin benim hayatıma girdiğin için ne kadar mutlu olduğumu anlatabilirim sana. Hatta şimdiden başlayabilirim buna;
Sevgilim, iyi ki girdin hayatıma, iyi ki varsın ve iyi ki benimlesin. Sana en çok, ama en çok söylemek istediğim şey "Biz hiç ayrılmayacağız." demek. Ve en çok, ama en çok gerçekleşmesini istediğim şey "Hiç ayrılmamak." Sen iyi ki benim hayatımdasın. Sen yokken ne yapıyordum, nelerle uğraşıyordum hatırlamıyorum bile... Öyle edebiyat yapamam ben, denerim ama beceremem. Elimden bu kadarı geliyor sevgilim. Uzun uzun süslü sözler yazmak yerine çiimi dökmeyi tercih ettim. Ben seni çok seviyorum. Her zaman kalbimdesin unutma bunu asla. Doğum günün kutlu olsun sevgilim... Mutlu yıllar, Biz'li yıllar...
Annene de selamlarımı ilet, teşekkür ettiğimi söylersin. Seni dünyaya getirdiği için. :)