Hatalar.Mutluluğumuzu elimizden almaya yetecek güce sahip olan hatalar.'BİZİM' yaptığımız hatalar,parçaladığımız canlar,kırdığımız kalpler.Hatalarımızın mahvetmediği,yıkmadığı hayaller söyleyin.Yok.Bulamazsınız.Üzdüğünüz insanların yarasını tekrar saramazsınız.Seviyorsanız gerçekten,korkmayın.Kafesimde duran,tam kalbimde duran o kafesteki küçük kelebekçiğe veremedim özgürlüğünü.Uçuramadım onu güvendiğim ellere...Yapamadım.Korktum.Çünkü ödlektim.İçimde büyüttüğüm o ağacı bir türlü söyleyemedim ona.Beslediğim duygularla büyüyen ağacımdan kimsenin haberi yoktu.Özeldi benim için o.Ayrı bir özel...Gözleriyle yaşatmıştı beni.Ama ben ne yaptım?Yine korkaklığımı öne koydum ve hissedemedim onun duygularını.Kaçırdım hep gözlerimi.Onun ruhuyla,varoluşuyla uçan kelebeğimin özgürlüğünü aldım ben.Korkaklıktan ne umutlar yitirmiştim...Yine hata yaptım.Ve yine,yine hata yaptım...Bunca sene onun da gücü yetmedi.Bitti herşey.İçimde büyüyen ağaç,yapraklarını dökmüştü yine.Umutlarımı da hapsetmiştim işte.Caniydim belki de...Kelebek öldü.Veda etti aslında batmış bu dünyaya.Onun zümrüt yeşili gözleriyle ruhu ayaktaydı.Bedeni ölmüştü,ama ruhu hissettiriyordu yaşadığını...Benim için intihar bile edecek adamın sayemde gücü bitti.Diyorum ya,kelebeğin o güzel bedeni çürüyor içimde.Ama Berk'in bu güzel ruhu yaşatmaya sonuna kadar yemin ettiğini düşünüyorum,ve öyle de.GÜÇLERİMİZ BİTTİ,AMA KELEBEĞİN RUHU SAYESİNDE AYAKTA DURAN BEDENİM,RUHUM,HAYATIM,ONA BAĞLIYDI.Beni görmüyor,beni duymuyor sanıyordum.Bedenen tükenmişken,acılarımız nasıl ayaktaydı?Hayatın gerçekleri,acı veriyordu.Yaşadığımız dünya o kadar mucizevi bir yer ki,herşey var.Acı var,ölüm var,umut varken,nasıl en güçlü şey acılarımız oluyordu?Yine bitti umutlar.Ama bu sefer anlıyordum.Bu bir vedaydı.Kelebeğin küçük vedası...Aşkımın küçük vedası...Yandı bedenlerimiz,tüm benliğim acı içinde,çaresiz...Bilmediğimiz o mucizevi yere gidiyorduk işte.Gitmemek hataydı.Yine bir hataydı.Çünkü ruhlarımız ölüyken,bedenlerimizin ne ihtiyacı vardı bu hayata?Mutlu sonsuzluk,sonsuz umut ve kelebeklerimizi yaşatmaya gidiyorduk.