Rüyalara inanır mısınız? Ben inanıyorum. Rüya görmeyen insan yoktur herhalde, görüp de hatırlamayalar olabilir. Acaba benim kadar çok gören var mıdır? Neredeyse her gece. Bazen film senaryosu gibi her türlü aksiyon var. Bazen saçma veya günlük olaylardan etkilenmiş olduğum, ama bazen de birebir çıkan rüyalar. Rüya içinde rüya görme de var. En kötüsü kabus karabasan gibi olanlar. Bunların yorumlanması da zor. Bir çoğunu hiç yorumlamaya bile gerek yok.
Bir yerde okumuştum ve o ana kadar hiç dikkat etmemiştim. Araştırmalara göre herkes rüyalarını renkli görmezmiş, siyah- beyaz görenler de varmış. Hatta horlayanlar rüya görmezmiş fakat bu kanıtlanmış değil.
Yine okuduğum bir yazıda bahsedilen, Antropologların ve Psikologların yaptığı bir araştırma çok ilginç geldi bana. 1930’lu yıllarda keşfedilen ve tıpkı Avustralya yerlisi olan Aborjinler’e benzeyen Senoi halkı günümüz insanına göre “ilkel” olarak nitelendirilen bir topluluktur. Antropolog ve Psikologların bu topluluk üzerinde yapmış olduğu incelemeler sonucunda mutluluklarının Lüsid rüyalara bağlı olduğu ortaya çıkmıştır. Senoi halkı, sergiledikleri bu huzur ve dinginliği “Lüsid rüya ustalarına” borçludurlar. Lüsid rüya eğitimi daha çocukluklarında başlamaktadır. Çocuklar konuşmayı öğrenir öğrenmez, aileleri onlara rüyalarını anlatmalarını ve denetlemelerini öğretmektedir. Örneğin, yırtıcı hayvanlar veya ürkütücü canavarlar tarafından saldırıya uğrayan çocuklara uyandıklarında; tekrar uykuya dalarak, kendisine saldıranlara onların da ölesiye saldırmaları telkin edilir. Böylelikle düşmanı yenme, cesaret ve gücü öğrenmeleri sağlanmaktadır. Senoi halkı, aynı zamanda çocuklarına; güçlükler karşısında yılmamayı, yaşamın sorunları karşısında küçülmemeyi ve korkulacak tek şeyin korkunun kendisi olduğu öğretisini aşılamayı amaçlamaktadır.
Bence uyguladıkları bu teknik çok mantıklı denemekten zarar gelmez.
Herkese tatlı, hayırlı rüyalar diliyorum...