Saat

Dünyada bin bir çeşit saat var. Çay saati, uyku saati, doğum saati ama en önemlisi ölüm saati. Günlük hayatımızı birçok vakit boş, dinsiz, kalp kırarak, üzerek, üzülerek geçiriyoruz. Yaptıklarımız için pişman olup bir şekilde düzeltmeye çalışıyoruz. Ama ölüm saati geldiğinde iş işten çoktan geçmiş, fani dünyadan göçüp gitmiş, sizi seven birçok kişiyi geride bırakmışsınız. Hiçbir şeyi düzeltememişsiniz, pişmansınız ama artık karanlık bir kuyudasınız. Çıkış yok! Etrafınızda tik tak öten bir saatin sesi. Izdırabın, öfkenin, yalnızlığın sesi. Korkuyorsunuz ama korkunun ecele faydası yok.
Öldünüz. Artık gözlerinizin içine şefkatle bakan bir çocuğun saçlarına bir daha asla dokunamayacağınızı, yıllardır gitmek zorunda olduğumuz ve şikayet ettiğimiz okula adım atamayacağınızı, hayallerinizin peşinden koşamayacağınızı, sevdiklerinizle beraber iken '' Anne beş dakika daha'' diye tutturamayacağınızı anlıyorsunuz. Kendinize acıyorsunuz.
Sizde diğer insanlar gibi bir süreliğine yanlızlığa alışmaya çalışıyorsunuz. Bu sizin için pek zor olmuyor çünkü dünya da iken de sürekli işlerinizden dolayı yalnızlığa mahkumdunuz. Sevdikleriniz sizi görmek için can atarken siz yalanlar uydurup davete icap etmediniz. Ya da siz gençler arkadaşlarınız sizi oyun oynamaya çağırdığında ödevim var bahanesiyle gelmeyi reddedip, o çok sevdiğiniz telefonlarınızla çevrimiçi yeni arkadaşlar edindiniz. Siz yetişkinler kendi çıkarlarınız için sürekli çocuklarınıza yalanlar söylediniz. Duyuyor musunuz öten saati? İşte o ölüm saati. Hayat bazen bize küçük oyunlar oynar. Bazen iyi bazen kötü. İyi oyunlara kötülükle karşılık verenlerin sonu belli. Kötü oyunlara sabırla karşılık verenler hayatı yaşamayı öğrenenlerdir. Karanlık bir kuyuda olduğunuzu söylemiştim. Peki bu kuyu neden aydınlık değil? Çünkü bu sizin ellerinizdeydi. İyi insan olup aydınlık bir kuyuda olmak varken her insanoğlu fark etmeden de olsa karanlık kuyuyu kendi elleriyle de zifiri karanlığa dönüştürüyor. Siz siz olun bu dünyaya fazla bağımlı olmayın. Ailenize, akrabalarınıza, çocuklarınıza hatta kendinize bile örnek insanlar olun. Hayat gördüğünüz gibi değil. Ne iyidir hayat ne kötüdür. Bu da sizin ellerinizdedir. Kendi yaşam tarzımızı kendimiz seçiyoruz...