Geceleri nasıl da tuhaf oluyor insan, sanki her duygu gece olmasını beklemişçesine sıraya giriyor, hüzün, acı, mutluluk, isyan, sabır, huzur, aşk, ayrılık, yalnızlık... Sahi neden böyle geceler...
Her şeyden uzak, yalnız kendisi ve duygularıyla baş başa kalıyor geceleri, hiç bir telaş kargaşa dünyalık işlerin içinde olmadan sadece bakıyor derin bir nefes, sonra bir daha bütün duygular ardın sıra onunla, anlam veremiyor bazen, bazende anlamsız olan her şey anlam buluyor orda... Sahi geceler olmasa ne kadar da hissiz olurmuş insan...
İnsan en çok da gece olunca insan olduğunu anlıyor, koyuyor başını yastığa gözleri gökyüzüne sanki bir bilinmezliğe odaklanmışçasına uzun uzun bakıyor bazen oraya bakıp şiirler destanlar yazarken, bazen tek bir kelime bile edemiyor.