İnsanların birbirine ilintili; fakat yine de dinamiğini koruyan ilişkileri ve bu ilişkilerin makro boyuttaki sarmal yapısı tıpkı DNA zincirlerini andırıyor. Bir döngü içindeler ve bu döngüden kurtulan çok az insan var. Birbirlerinin peşinde koşmaktan başka bir şey bilmezler. Cinsiyet rolleri penis ve vajinadan ibaret. Onlar ahlâki unsurları mahfuz bir kristal zannediyor olsa gerek. Kendilerini yakıştıramazlar. Koşmaya devam ettikçe daha da iğrençleşir, hayatın gayesini ihtirasî zannederler. Kaderin üstünde elbet bir kader olacak ki bu insanın ne kadar aptal olduğunu ispat etsin. Kaderin dışına çıkılmaz; fakat kader bu sarmalın içinde kalmayı mecbur kılmaz. Mecbur kılsaydı; irade denilen işlevini yitirirdi.