Garip bir yolun sonunda bulduğum bir kapıdan içeri girdim.Karşımda bir merdiven basamakları vardı.Adım atarak içeri girdim.Merdivenden aşağı inerken ,adımlarım beni her bir düşünce ile başbaşa bırakmıştı.Ne zaman dengemi kaybedip düşüceğimi merak etmiştim.Durmadan indiğim o sayısız merdivenin ,beni dökezleyip ayakta tutması daha da ilgimi çekmişti.Devam ederken aklıma gelen mazi, soluk bir renk almıştı.Düşüncelerimde kaybolduğumu hissetmiştim.Derin nefes alsam bile bana yetmiyordu.Korku dolu bir his ile keskinleşen kalbimdeki sızının bana hatırlatmaya başlattı maziyi.Engellemek için haykırmaya başlamıştım.Vücudumun benden habersiz hareketi ise gayet normaldi.Sadece içimdeki o mazi normal değildi.Sanki;kaynayan bir suyun buharları gibi yoğunlaşmıştı. Soğutup sıvı hale getirmem gerekiyordu ya da ateşi söndürmem ama ne yapacağımı bilemiyordum.Sayısız merdivenden inerken direniyordum belki yanlıştır diye korktuğum için geri yukarı çıkmaya çalıştığımda ise zerzeniş dolu bir acı ile beynimin yandığını hissediyordum.Geri dönüşü olmayan o merdivenleri daha da hırslı inerek yanan ruhuma kavuşmaya çalıştım.Oysa her şeye alışmak gerektiğini anlamıştım inat etmeden, kabullenip ,ders alarak sakinleşmeye çalıştım. İşe yaramıştı.Ben o sayısız merdivenden iniyordum, tek sorun bu düşüncelerin farklı yorumlamalarla beynimi işgal etmesiydi.