Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
Satır Arası tutku ( 2 bölüm) - Sözümoki
07 Mayıs 2018, Pazartesi 00:31 · 724 Okunma

Satır Arası tutku ( 2 bölüm)

Elin de bulunan kalemi çeviriyordu umursamazca. Parmaklarını kalemin arasında çevirirken kalemin estetik dansı ruhunu dinlendiriyordu. Kısık gözlerle etrafı süzerken gözleri beyaz deri yatağa kaydı. Hastaları bu yatağa uzanırken hep bir tedirginlik hisseder kendisi ise telkinlerde bulunarak tedirginliklerini üzerinde atmalarına yardımcı olurdu. Bu durum çoğu zaman kendisini güldürmüştü. Siyah çerçeveli tablolarını süzdü. Yaratmış olduğu zıtlığın arasında kalan gri oturma grubunu tararken “ Her zaman üçüncü bir şık vardır “ cümlesini fısıldadı odanın içerisine bir sır verirmiş gibi.
Kapının tok sesiyle bakışlarını kapıya çevirdi. “ Gir” dedi kapının çıkardığı tok sese benzer bir sese bürünmüştü. İçeri giren 25-30 yaşları arasında kızıl kıvırcık sacları ile dikkat çeken, çıkık kalçalı 1.70 boylarında ela gözlü simetrik vücut hatlarına sahip kadını gören Gizem gülümseyerek “ Dinlenmeme izin vermeyecek misin Allah aşkına dehliz sen?” dedi sitemle karışık gırgırla.
Dehliz “ 15 dakika sonra Buğra SÖNMEZ teşrif edecekler onu haber vermek istemiştim” sesinde ki tınıyı hiç bozmadan.
Gizem elini anlında gezdirirken “ ilk gelişi mi çıkaramadım bu ismi?” zihnini tarıyor gibiydi.
Dehliz gülümsedi biran “ evet efendim ama tanımanız gerekirdi-durdu cümlesinde ileri gidip gitmediğini anlamak istercesine baktı Gizem’e devam etti ardından cümlesine- “ünlü gazeteci artı köşe yazarı ve son zamanlar da çıkarmış olduğu kitabıyla herkesin gözdesi.”-sustu ardından Gizem’in ani bir çıkışına hazırlanmış görünüyordu.
Gizem bir kahkaha atarak “iyimiş” elini Dehliz’e doğru gererek “ hayranız galiba bu isme”
Dehliz biraz tedirgin ve heyecanlı “evet” diyebildi.
Gizem “bak bu daha iyi işte hayranı olduğun isme daha çok özen göstermişsindir ön hazırlık da kalite koksun” derken Dehliz’in hayranlığını kullanmış olmanın yararını vurgulayarak.
Dehliz elinde ki dosyayı Gizem’in masasının üzerine bırakırken “elimden geldiği kadar efendim.”
Gizem “ tamam canım sen çıkabilirsin?”
Dehliz kapıdan çıkmak üzere adımlar atarken Gizem “ plağa Mozart’ın 18 senfonisini yerleştirir misin?”emrivaki sesine iliştirmiş bir kibarlıkla.
Dehlizin ayak seslerini dinledi bir süre ardından kulağına gelen melodiyle önünde ki dosyayı araladı. Önünde bulunan dosyanın içinde ki kalın harflerle yazılı Buğra sönmez ismine yoğunlaştı. Yazılı dosyanın içindeki ilk paragrafta ailesi hakkında hiçbir bilgi kayıtlı değildir ifadesini okudu. “ bu erişim engelli olduğuna göre aile sorunları yaşayan hasta kategorisine ilave etmeliyim bu dosyayı.”
Kapının tok ses tonuyla iki kez vurulmasıyla birlikte “giriniz” dedi. Kapının açılmasına aldırmadan bir diğer sayfayı araladı. Dikkatle sayfayı incelerken kulağına fısıldayan Mozart’ın susmasıyla başını kaldırdı.
Karşısında kendisini alaycı gözlerle izleyen erkeği süzerken gülümsedi. “ rahatsız mı olursunuz müzik sesinden” cümlesine alacağı cevaba aldırmadan erkeği süzmeye devam etti. Mavi kotun üzerine giymiş olduğu beyaz gömleğin kalitesini fark etmemek mümkün değildi. Manşette ki kol düğmelerinin gömleğin kalitesine estetik katkıda bulunuyordu. Mavi kotun altına giyilmiş spor ayakkabı ise kıyafetle bir bütün oluşturuyordu. Plağı tekrardan çalıştıran erkeğin davranışlarını izlemek de keyiflendirmişti kendisini.
“Hastanız olabilmem için müzikten rahatsız mı olmam gerekiyor” cümlesine toplamıştı dikkatini Gizem. Gülümseyerek “tabii ki de hayır Buğra SÖNMEZ” derken vurgunun hepsini isim de toplamıştı. Ardından önünde ki dosyayı kapatarak masasının karşısında ki deri siyah koltuğu göstererek “buyurun oturun lütfen!” dedi. Siyah gözler gösterilmiş koltuğa bakarak. “Ben rahatıma düşkünüm doktor!”diyerek gözleriyle odayı taramaya başladı. Gri oturma grubuna doğru ilerlerken “ sade bir kahve ikram ediyor musunuz?” sesinde ki umursamazlık ve küstahlık hat safhadaydı. Ardından oturma grubunun köşede bulunan koltuğa oturdu. Masada ki Gizem’e gözlerini dikerek… “mesafe sizce de çok yakın değil mi? Cümledeki tezatlı hiciv sinirlendirmişti Gizem’i.
Masanın üzerinde ki telefonu eline aldı Gizem. Sabit bir numara ya bastı karşısına çıkan sese “bir sade kahve bir de rezene çayı lütfen?”masasından kalkarak gri oturma gurubuna doğru ilerlerken “ buranın kahvehane olmadığının farkındasınız değil mi?
Buğra koltuğuna yayılarak “ bak doktor buraya senle ağız dalaşına gelmedim eğer dedikleri kadar iyiysen benim sorunumu çözersin yok değilsen benim burada işim yok.”
Gizem “anlıyorum sizi, sizin için sorun olan ne?”
Buğra elini sakaklarına götürdü. “ uykusuzluk, kâbus, karabasan”-durdu derin bir nefes aldı.-“neyse bunlara alıştım artık bir de halüsinasyon görmeye başladım.-gözlerini kapattı-“safsatalara uğraşacak vaktim yok o yüzden yok çocukluğunuza ineyim yok sizin sorununuz içinizde gibi abuk sabuk tedavi yöntemi uygulayacaksan şimdiden hiç bulaşmayalım birbirimize.”
Gizem Buğranın karşısında ki koltuğa oturdu. “ hap tedavisi uygulandı mı size?”
Buğra gülümsedi “hadol, zoloft, desipramine vs vs birçoğunu hatırlamıyorum,-durdu-“50 miligramlık dozajlardı ardından miligramlar arttırıldı.
Gizem “peki ya sonra” dedi merakına engel olamayarak.
Buğra “ vücut bağışıklık kazanmış o yüzden dinlenme evresi denilen boktan bir evre geçiriyorum şuan.”
Gizem “hapları kaç ay kullandınız ki vücut bağışıklık kazandı.”
Buğra “ 6 yıl”
Gizem “6 yıl mı? Siz ne yaptınız vücut dayanır mı bu kadar süreçte iflas edebilirdi.”dedi. Hastasının şuan ne durumda olduğunu düşündükçe şaşkınlığı bir kat daha artıyordu.
Buğra “ şuana kadar ne yaptığımı sorgulamaktan vazgeçip bundan sonrası için bir şeyler önerir misiniz biran önce” sesinin yükselmesine aldırmadı.
Kapının tok sesiyle kesildi cümleler. Kapı açılıp Dehliz elinde ki tepsiyle belirdi. Dehliz’in ayak seslerinde başka ses yoktu ortada. Tepsiyi sehpanın üzerine bırakan Dehliz Gizem’e baktı. Başka bir arzunuz var mı? Anlamında bir bakış attı. Gizem’in hayır anlamında ki ifadesiyle odadan çıktı.
İlk sessizliği bozan Gizem oldu. “6 yıl boyunca ilaç tedavisini aralıksız kullandınız değil mi?”
Buğra koltuktan doğruldu. Sehpanın üzerinde bulunan kahvesini aldı. “doktorların ara ver cümlesini dinlemedim kullanmaya devam ettim dozajlarını da kafama göre ayarladım midem birkaç kez yıkandı.”-kahvesinden birkaç yudum aldı.-“şimdi ise psikozlarla boğuşuyorum frengi ve saralar geçirdiğim evreler oldu ve bu daha ne kadar sürecek bilmiyorum.”
Gizem “ ana kaynağı ne tüm bu rahatsızlıkların” dedi. Zihninde tasarladığı cümleyi ifade ettiğinden tam olarak emin değildi.
Buğra “ kaynak mı?”-duraksadı-“yanlış sorularla karşımdasın doktor sorgu da değilim tedavi sürecindeyim.
Gizem kendini kontrol etmeye çalışarak “yardımcı olmamı istemiyor gibisiniz?”
Buğra elini saçlarının arasına daldırdı. “ eski bir savaş muhabirinin eline şimdi kalem tutuşturup köşe yazarı yapmaları-kısa bir nefes aralığı- daha mı kaynak istiyorsun sessiz telefonlar, tehditler, kan….”
Gizem “ Kimden tehditler alıyorsunuz?”
Ayağa kalktı Buğra “ polis sorgusundayım sanki geç bunları doktor bunca konuşmaların sonucu ne şimdi?”
Gizem " bir sonuca varmak için çok erken eğer sorgusuz sualsiz tam teslimiyet gösterirseniz size yardımcı olurum bende.”
Buğra “tam teslimiyet” sesinde ki öfke bir anda nüksetmişti. “ben özgürlüğüme düşkünüm doktor!”
Gizem “ açık konuşayım sizinle benim sizi tedavi etmemi istiyorsanız sizin de bana bir bedel ödemeniz gerekiyor”
Buğra gülümseyerek “ ben saatine 300 TL bedel ödüyorum size yetmiyor mu?” ardından elini uzattı Gizem uzatılan eli sıkarken Buğra “ çok sabırlı bir hasta değilim o yüzden iyileşme sürecimi hızlı tutun”
Gizem buğra’nın gözlerinde ki yılgın bakışları, acıyı görebiliyordu net olarak. “elimden geldiği kadar hızlandıracağım o süreci emin olun”
Buğra “iyi günler doktor”
Buğra’nın gidişini izlerken “eğlenceli bir süreç olacak” dedi fısıltıyla. İlaç tedavisine bağışıklık kazanan bir hastanın psikozları ve semptomlarını irdelemek, meslek çatışması, nevrotik davranışın kökenindeki endişeler, obsessiyon gibi birçok psikolojik hastalığı tek bir insan da görmek ilginç bir vaka olacak.
Buğra’nın kullanmış olduğu hapları hatırladı bir an…
HADOL: Depresan hapı
ZOLOFT: Prizer ilaç şirketi tarafından üretilen ve depresyon tedavisinde yaygın olarak kullanılan, Lustral isimli ilacın yurt dışında ki takdim şekli.
DESİPRAMİNE: Depresyon ve Tourette sendromundan kaynaklanan DÖHR gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanan üç halkalı bir anti Depresan.
NEVROZ: En basit deyim ile sinirlilik hali. Uzun süren duygusal bozukluklara ve dengesizliklere işarettir.
Nevrozlar değişik şekillerle görülebilir. Fobiler, kaygı nevrozu, histeri nevrozu, obsesif-kompulsif nevrozu nevrotik depresyon…
OBSESSİON: Bilince uygunsuz olarak giren ve irade ile atılamayan saplantı biçiminde, mantık dışı inatçı düşüncelerdir.
Gizem zihninde ki bilgilerle Buğra’nın anlattıklarını çek ediyordu. Başını düşüncelerden kurtulmamak istercesine salladı. Belki de aradığı yeni tez konusunu bulmuştu.

Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Futbolcu dendiğinde ilk aklına kim geliyor?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.