Ağır yollardan geçiyorum,
Üzerimden de ağır zırhlı araçlar...
Sanki her insan, her varlık, her somut can;
Üzerimden geçen en heybetlisinden dev bir tank!
Parçalarcasına eziyorlar yüreğimi, pervasızca...
Paletlerine yol kalbim;
Bedenim bihaber, çıkıyor ruhumun pestili...
''Durun'' demek istiyorum, ''durun!''
Bir an da olsa durdurun dünyayı, durulun!
''N'apıyorsunuz?'' diye mavzerler gibi bir nara savurmak istiyorum yüreklerine,
Yürekler tank gibi olduğundan, mavzerler de nafile...
''Yaşanmaz kılıyorsunuz bu yüzyılı!'' demek istiyorum,
Ölenler geliyor gözlerimin önüne:
''Hiç yaşayamadık ki...'' diyorlar, ''bu yüzden yaşamıyoruz.''
Söz, suküta eriyor;
Nihayetine...
Katledercesine bir savaş sona eriyor sükut içerisinde.
Ve ben yine aklımın savaşlarının birinde,
Ve yine hasarların en onulmazı yüreğimde,
Diyorum:
Durmayın, devam edin!