Afganistan İslam Cumhuriyetinde Parlamento üyeliği için 20.10.2018 tarihinde ülke genelinde Milletvekilleri seçimi yapıldı ve normalde bir günde tamamlanması planlanan seçimler yaşanan sorunlar ve aksaklıklar sebebi ile bir gün daha uzatıldı. Tüm dünyada bir günde tamamlanan seçimler Afganistan’da iki günde tamamlanacak. Seçimlerin bir gün daha yapılacak olmasının sebebi Afganistan halkının daha iyi katılım sağlaması için olduğunu bildirdiler. Afganistan halkı neye katılım sağlayacak ölüme mi ? ilk günde sadece başken Kabilde 3 patlama oldu ve 30’dan fazla kişi hayatını kaybetti ve bir o kadar da yaralı var. zaten iki ilde ( Kandahar, Gazni ) ve 80’den fazla ilçede seçim yapılmadı. Bir çok seçim sandığı gözetmenlerini Talibanlar yakalayıp cezalandır. Neredeyse ülkenin yarısında yapılan, genel seçim olarak adlandırılan ve bu da anca iki günde yapılabilen seçimlerin kazananı kim olacak ?
Seçimi kazananlara geçmeden önce kaybedenleri ele alalım kazananlar sonra zaten belli olacaktır.
Afganistan halkı inançlı, sabırlı ve mücahittir. Üstte sıraladığımız bütün olumsuzluklara rağmen bu millet ölümü göze alarak seçim sandıklarına gitti ve oy kullandı. 40 yıldır savaşların sürmesinin sebebi de Afganistan halkının asla boyun eğmemesi ve asla umudunu kaybetmemesidir. İmparatorluklar mezarlığı olarak bilinen bu toprakların insanı, şartlar ne kadar zor olursa olsun özgürlüğünden asla taviz vermemiştir. Seçim merkezinde bomba patlamasına rağmen oy vermeye gitmekten vazgeçmemiştir. Ne yazık ki bu asil millet türlü hile ve fitnelerle felaketin eşiğine gelmiştir. Bu seçimin kaybedenleri gene fakir halk olacaktır. Sebebi ise onları temsil etmeye aday olan insanlar asla verdikleri sözleri yerine getiremeyecekler çünkü vesayet sistemi gibi bir yönetimde olan ülkede fazla değişiklik yapabilecek kuvvetleri olmayacaktır. Elbette ki halk arasından çıkmış ve halkın derdi ile dertlenecek ve ona çözüm üretmek isteyen cesur vekillerimizde olacaktır ama onlarda sistem içinde yok olup gideceklerdir. Adayların çoğunluğu bağımsız adaylar ve her biri farklı fikir ve düşüncelere sahipler. Çoğunlukta olan bir parti ve ya birlik yok. Parlamento üyeliği en cesur ve başarılı adaylar kazansa bile mecliste bir birini suçlamaktan ileri gidemeyeceklerdir. Nihayetinde Milletvekilleri yasama organını oluşturuyorlar ve yasal yetkileri kanun koymak ama aralarında birlik olmadığı için ülke hayrına olacak kanun koymaktan dahi aciz olacaklardır. Oy vermeye giderken can verenleri kimse hatırlamayacak bile. Yetim çocukların halini kimse sormayacak. Yaşlılar, hastalar, yoksullar, engelliler, bağımlılar, mağdurlar gene kaybedenler olacaktır. işsizliği azaltmak için kimse girişimlerde bulunmayacaktır. Beş kuruşa çalışan devlet memurları gene rüşvet almaya devam edecektir. Hırsızlar, yol kesenler, zorbalar, insan kaçıranlar, adam öldürenler ceza almayacaktır. Güçlü daha da güçlü olurken fakir ise daha da fakir olacaktır. Ülkeyi sevenler, uğruna can veren askerler, şehit asker aileleri gene kaybedenler safında olacaktır. Yaklaşan kuraklığı kimse fark etmeyecektir. Kimse susuz, yolsuz ve elektriksiz kalan köylere bunları ulaştırmak için çaba göstermeyecektir ve gösterse de başarılı olamayacaktır. Şehirlerin düzensiz yerleşimi, sokakların çöpten dolu olması kimsenin umurunda olmayacaktır. Kuraklıktan bütün hayvanını yarı fiyatına satan çobanlar, soğuktan sokakta ölmek üzere olan çocuklar, hastane kuyruklarında telef olan yoksul hastalar, umudunu bağladığı oğlunu bir bomba patlamasında kaybeden aileler bu seçimin kaybedenleri olacaktır. Zenginlerin daha da zengin olması için resmi bir işlem gibi düşünülen bu seçimlerin en ağır faturasını gene fakirler ödeyecektir. Peki bu kadar kaybedenin olduğu bir yerde kimler kazanacaktır olanlara da göz atalım. Seçimi kazan vekilleri, onların yakınlar, onları destekleyen tacirler, akıl veren siyasiler ve el altından destekleyen yabancı ülkeler seçimin kazananları olacaktır. Seçilen vekillerin hem kendisi hem de araçları dokunulmazlık kazanacaktır. Yakınlarına torpil olacak ve onları devlet dairelerinde en iyi yerlere yerleştirmek için uğraşacaktır. Vekilleri destekleyen tacirlerin mallarını dokunulmazlık zırhı ile sararak bütün kapıları onlara açacaktır. Siyasi çıkarlarını desteklemesi için akıl verenlere ise hükümet kurma sırasında güven oyu verecektir. Her vekilin diplomatik pasaportu olacak ve istediği ülkeye gidebilecek. Gittiği ülkelerde ticaret kurarak ihraç ve ya ithal edeceği mallarda siyasi ayrıcalıklarını sonuna kadar kullanacaktır. Güvenliği bahane ederek etrafında bir ordu oluşturacaktır. Gideceği yere en az iki zırhlı ve üç kurma arabası ile gidecektir. Geçeceği sokaklar kapatılacak ve gireceği yerler boşaltılacaktır. Trafikte ne kural tanıyacak ne de yol verecektir. Her sözünde ben milletvekiliyim diyecek ama Millet Meclisindeki yoklamalarda adı hep yok olarak anılacaktır. Zaten yeterince varlıklı olan vekillerimiz daha da varlıklı olacak ve bütün mal varlığı koruma altında olup meşruiyet kazanacaktır. Kazanan vekiller arasında halkını düşünen ve onlara verdiği sözleri yerine getirmek için çabalayan ve ülkeyi kurtarabileceğini düşünen hevesli vekillerimizde olacaktır elbet ama onlarda belli bir zaman sonra tek başına bir şey yapamayacaklarını anlayıp şahsi çıkarlarını kazanmanın peşinden gideceklerdir.
Bireysel hareket eden ve şahsi düşüncelerini ileri süren ne kadar vekil olursa olsun birlikte hareket etmedikçe bu ülkenin kazananı ile kaybedeni değişmeyecektir. Kazanlar daha fazla kazanacak kaybedenler daha da kaybedecektir.