Terk ediyorum bu şehri demiştim.
Gel etme! Getirme beni o şehre.
Mevsimsiz , zamansız olduğumu söylerdin,
Yüreğim hazanda kaldı,
Saatim durdu, gittiğin derhte.
Sen gel bu sefer ;
Getirme beni o zalim şehre.
Gönül bahçem sana açık,
Kapısını kapamak zorunda kaldığım evim müstakil.
Yalnız bütün perdeler açık.
Sen gel, bekliyorum yine penceremde.
Getirme beni o soğuk şehre.
Sen gel güneş doğsun gönlüme.
Fesleğenler kurudu.
Gülüm mahpus bir köşede.
Umudu tükeniyor çiçeğinin.
Bekliyorum penceremin önünde.
Sen gel , gök kuşakları belirsin
Zifiri göğsümde.
Sen gel,
Getirme beni o vefasız şehre.
Bilmiyordum son vedamızın elveda olduğunu.
Sen gel , bu sefer haber vermeden gitme.
Getirme beni o karanlık şehre.