Sen hiç üzüldün mü?
Ben üzüldüm.
Öyle arkasından koşturup otobüsü kaçırdığım için.
Aceleyle yaptığım yemeğe fazla tuz attığım için.
Sevdiğim diziyi seyrederken elektrik kesildiği için değil!
Bilmiyorsan söyleyeyim.
İnsan yaşayacakken yaşayamadıkları için üzülürmüş.
Ben üzüldüm,
Ya sen?
Sen hiç üzüldün mü?
Bir gece ansızın gelen haber için.
Gelen haberlerde ben olmadığın için.
Bir ses duyduğumda senin sesin oluşuna aldanıp,
Kapı aralığında sessizliği seyrederken,
Hıçkırıklar boğazıma düğüm düğüm işlediği için.
Yağmurun hırçınlığına yüz çeviren gözlerim,
Sen diye akmadığı için.
Ben üzüldüm,
Ya sen?
Sen hiç üzüldün mü?
Çocuk mîsâli gözlerinin birdenbire boşaldığı için.
Kalbindeki boşluğu gerçek aşka çeviremediğin için.
Kalbini sivri uçlu dikenlerle çevirdiğin için.
Ve bunları yaparken hiçbir şey fark etmediğin için.
Ben üzüldüm,
Ya sen?
Kapılar arkası bir kilit üzülmem.
Kilidim açamaz oldu sözlerimi.
İnsan bu kadar çâresiz olur mu sözlerin kifâyetsizliğinde.
Ben kayboldum ikrârın yenilgisinde.
Ben üzüldüm.
Belki üzülmem sırlarımdan.
Kilitli kalsın n'ôlur...
Kalbim amansız bir duman.
Dumanlarda saklı kalsın gönül kapım.
Ve ben sırlar içinde üzüldüm,
Ya sen?