Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
Senden Önce Ben - Sözümoki
28 Eylül 2021, Salı 21:04 · 241 Okunma

Senden Önce Ben

Renkli bir insan hayatı kararmış bir insanı aydınlatabilir, ölene dek; fakat sonsuza dek değil.

Samimi ve sevecen bir insan mutluluk saçabilir ve bu çok hoş bir şeydir. Hayatta her şey akıl ya da düşünce değildir. Böyle insanlar güvenilir ve duygusal da olabiliyor.
Öte yandan hayatı zindan olmuş birisi için renkli bir insan sevgiyle yaklaştığında parmaklıklar ardında görünen gökyüzünü anımsatabilir. Hatta belki o parmaklıkları da unutturur. Filmi izlerken not aldığım için Sevgi kelimesini kullandıktan bir dakika sonra "Her şeyi sevmek" ifadesine rastlamam da güzel bir tevâfuk oldu. İntihar konusunda ise söyleyebileceğim çok az şey var; bir insanı din asla öldürmez. Ama insan eğer eziyet çekiyorsa ölümü merhamet kabul edebiliyor. Yaşamın her zerresine kıymet veriyor dinler, bu yüzden de insanın merhamet dediğini aslında silip atmak olarak görmek gerekebilir. Çünkü belki de ölüm yaşamdan daha iyi olmayabilir. Ya da zamanı gelmediğinde olması kötü olabilir. Bedenini kullanamayan birisi için iyi dilekler belki de en iyi şeylerdi. Yaşayamadığını düşündüğü için de yaşatmayı tercih edecek filmde olduğu gibi. Stabil hayatından memnun olan, hayatı değil de kendisi renkli olan birisini ancak öyle birisi mutlu edebilirdi. Öyle birisini de ancak renkli birisi. Bu tıpkı birbirini tamamlayan parçalara benziyor. Saadet ile bütünlüğü bir kabul edemesem de inkâr edemiyorum. Bir insanın hapsolduğu bedende hareket kabiliyetini yitirmesi onun için çok kötü olmalı. Eğer yaşamı dolu bir şekilde yaşadığına inanan birisi bu sorunu yaşasaydı sanırım intihar eşiğine gelmezdi. Bedeninden yoksun bir hayat yaşayan insan onu kaybetse de fark gözetilemezdi. Filmdeki karakter için sert bir düşüş olsa gerek. Bir de Louisa karakterinin William'ı yaşatmak için önce gayret edip sonra bu gayretin kaynağı bakımından sevgi ve aklen de koşul olması etkileyici diyebilirim. Sevgi kaynaklı bir kölelik oluşturuyor, sonra ruhunda bu kölelik yine aynı kaynakla özgürlüğe dönüşüyor. William'ın filmin sonunda yaptığı şeye normalde itiraz etmemem gerekir; fakat gerçek hayatla örtüşmüyor fikrim. Yani o şartlarda yaşamak çok zor ve hayal etmesi bile zor. Benim başıma gelseydi eğer; intihar etmezdim muhtemelen. Bunun için bir Lou gerekiyor mu emin değilim. Fakat hislerim değişmezdi. İntihar ruhu elden almıyorsa yaşanabilir. Will'in yaptığı kolay bir seçimdi. Özgür bırakmak için sevgiden öte bir şeyler kabul ediyor. Sevginin ruhuna inanmasa son mektubunu bırakmazdı. Ama ihtirasın bir ruhu olmadığı için intihar bir seçim ve onun için bir koşul oldu. En azından ruhanî bir ölüm de mümkündü kendisi için. Bilmiyorum verilen ve edinilenlerin ötesinde bir şey olduğuna bu kadar inanmışken galiba varlığının gereksiz olduğuna ve Lou'yu sınırlandıracağına inandı. Kendini de onu da özgür bıraktı. İhtimaller çok fazla imkan sunuyor. En iyi ihtimalle yaşama devam etmesini isterdim. Hiç yoktan insanların kaderlerine dokunurdu. Onların bir şekilde ruhlarına dokunabilirdi. Yine de yaptığı tercih kötü değil. İyinin kötüsü desem yersiz olmaz. Cümlelerim umarım kastımdan sapmamıştır, aklım zamanımda iyi çalışıyor mu bilemiyorum. Ama hepsi bu kadar değil, sadece sözcüklerle ifade edebildiğimin ederi bu.

1 kişi beğendi ·
Yazarın diğer paylaşımları;
...
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Ümidini asla kaybetmediğin konu nedir?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.