Dört duvarda arasında saklanmış çığlık olur sessizliğim...
Binlerce anlam yüklenen kelimeler.
Dizilince boğazıma düğüm düğüm Kirpiklerimden düşürmeye kıyamadığım göz yaşlarım olursun sen kınalı kuzum.
Ve güçlü bir ses yanarım der sessizce seni
beklemek.
Durgun bir su gibi çırpınışsız beklemek.
Ağaçların çığlıksız ölümü gibi sessiz seni beklemek.
Bütün hesaplaşmaları,isyanları,iç çekişleri,
Bitmek bilmeyen özlemleri,
Bir birinden farkı olmayan günleri,
Kendi kulaklarının dahi duyamayacağı,
Bir isyanla derin bir iç kanamasıyla, Tedirginliklerle beklemek seni.
Gece bitti! Bekledim sensizliğime yandım,
Bir kül kaldı benden geriye.
Gece Bitti!
Ve acılar kir tutmuyor yine.
Bu gün ve gecelerde karanlıktayım sensiz.
Korkuyorum kalancı aydınlıklardan.
Beklemek evet seni beklemek
Seni ölüm gibi beklemek.
Beklemek evet seni beklemek.
Sessiz ve soluksuz çığlıklarla beklemek,
Devrilen ağaçlar gibi sessizce ölmek!
Ölürken seni sevmenin ne kadar güzel Olduğunu düşünüp vedasız gitmek.
Işte seni beklemek bu kınalı mavişim ?