senin kalbinde çok karartı var. düştüğün kuyuda karanlıkta bir başınasın. başın dara düştü. bana seslendin. hemen kuyunun dibinde belirdim. aşağı çağırdın. gözlerimi kapatıp kendimi aşağı bıraktım. o kuyuda kalan ben olsam. yanıma gelmek isteyip kuyuya atlayan sen olsan. bu kolların seni tutamayacağını bilsem bile açardım. sen öylece düşüşümü izledin. kalbim. seni ne güzel sevdiği için. içinde senin en güzel hâlin olduğu için ne parlak. bırak diye yalvardım. böyle kalsın bırak. sen nasıl bu kadar kötüsün. kalbimi söktün. sıradan bir lambaya dönüştürdün. saçlarımı kestin. saçlarımı okşamıyorsun. kuyudan çıkmak için. çıkış yolu için kullandın. beni kandırdın. burada bıraktın çıktın. burada kaldım. artık çağırsan da gelemeyecek hâldeyim. yine de seni düşünürüm. başın sıkışmasın. lütfen başın sıkışmasın. artık ben olmayacağım. son. son bir şey. kendi kalbini sök. yerine benim kalbimi koy. yolun karanlık. sana son kez ışık olayım.