Serakib
Hayat acısıyla tatlısıyla yaradan dan hediyeydi bana.... Ama insan duygularını bastıramıyor işte. Yan odada kızım, önümde seher, koltuk değnekleri ile ayakta tutunmaya çalışan ben... Belkide şafağı Sökmek üzere olan yeni bir mutluluğun habercisiydi...
Hastaneden Ayrılışımız sancılı oldu seher taburcu olmuş ama kızımız uzun bir sure kalacak gibiydi... küvez onun için daha steril bir ortamdı gelişene kadar orda kalmak zorundaydı.... Seheri zor sakinleştiriyordum,
"Her sabah geleceğiz görmeye zaten" diyordum ama nafile, eve varana kadar ağladı...
Çok şey yasamıştım ama bu hiç birine benzemiyordu gece boyunca uyuya mamıştık, ikimizde yatak da çaresizce oturuyorduk seher " sabah erken gidelim olurmu, acaba ağlayınca nasıl susturuyorlar? kucaklarına alırlar mı? Başını omuzuma yaslamış buğulu gözlerle bana bakıyordu.
Benim için de fırtınalar kopuyor du, ona hastalığı hakkında birşey söyleyememiştim nasıl anlatacağımı düşünüyordum.. Annem bana" evladım biraz bekleyin doğum sonrası vücut kendini yeniler takiplere devam edin ama lohusa anneye kesinlikle tıbbi müdahale yaptırma " demişti bana.. Ben annemin söylediklerini düşünürken seher "Daldın yine benden birşeyler saklıyorsun, bunu biliyorum.. beni seviyorsan anlatırsın" demişti.. "O nasıl Söz, Bahar gözlüm yaşadıklarımız üst üste geldi çıkamadım içinden, sende ufak bir rahatsızlık var tetkikler devam edecek karaciğerinde bir aksaklık var" deyince birden "( vaveylaaaaa )
dedi.. Ben sana hiç anlatmadım nasıl unuturum bunu bu çocukluğumdan beri süren bir şey doktorlar ameliyat önerdi ama; babam izin vermedi korkma! bana birşey olmaz "dedi Ben "nasıl yani sen bu rahatsızlığını biliyor muydun " evet hemde 10 yıldan fazla oldu üzüm pekmezini limon ve sirkeyi ondan kullanıyorum devamlı "
"Ben seviyorsun diye düşünüyor dum" güldü
" bundan dolayı zayıfım hep" peki bana neden bahs etmedin ?
" Bilmiyorum konusu geçmediği içindir "
"Seher sen benim neler yaşadığımı biliyormusun ? böyle bir şey saklanır mı ? Son bir hafta dır kalbim ortadan ikiye ayrılacak tı neredeyse..
Mahçup bir şekilde elimi tuttu başını kalbimin üzerine koydu "unutmuşum Özür dilerim sen nefes al diye ömrümü veririm uğruna"
"Ama yine de biz tedaviye devam edelim aksatmayalım oh be rahatladım biraz"
"Ben ölürüm diye korktunmu.? Evet hemde çok , dedim.. Ama benim kadar korkma mışsındır, seni arabanın yanında dizlerinin üstünde kanlar içinde görünce, aklımı yitirecektim o anı unutamıyorum seni kucağıma aldığımda kan kusmuştun, sana seslendiğimde ,sadece gözlerime bakıyordun
"Hışt tamam geçti artık düşünme onları bak kızımız var bizim onu düşünelim" bana bakarak " انا أحبك يا رجل ( ben seni seviyorum ey adam ) dedi. Bende seni seviyorum.. Ömrüm...
Rahatlamıştım ama yinede tedbiri elden bırakmamak adına " biz yinede doktora danışalım olurmu ? Tamam.. gideriz...dedi
"Muhammed kızımıza ne isim koyacağız"
"hiç düşünmedim bu ana kadar sen düşündün mü?"
"Şey ben annemi erken kaybettim onun adını koysak olurmu? Olur neden olmasın..
" o zaman kızımızın adı mislina tamam mı? Anlaştık mı?
Tamam " mislina değişik bir isim dedim "
"Ne yapıyordur şimdi acaba ? uyuyormudur ?
"Seher uyu artık sen uyumayınca oda uyumuyor bak.. Gerçekten mi o zaman uyuyayım hemen.. aradan 5 dakika geçti " " "seher uyudun mu ? Sesimi duyar duymaz gözleri fal taşı gibi açılmıştı " Hayır uyuyamıyorum şimdi oda gerçekten uyuyamıyor mu ? " şaka yaptım dedim..
"Anlaşılan yatamayacağız kalk bari çay içelim
"Yok bence kahve içelim dedi gülümseyerek" tamam yap birşeyler seher mutfağa geçince senâ kapıyı çaldı " abi müsaitmisin " gel boncuğum Uyuyamadım " yengemle konuştun mu " evet ama korkulan bir şey yok gibi çocukluğundan gelen bir rahatsızlık mış haberi varmış zaten " peki neden tedavi olmamış " doktorlar ameliyat demiş ama sirke limon kullan demiş birisi oda onu kullanıyormuş"
senâ " biz yine doktora götürelim olurmu ? Ona birşey olmasın abi dedi gözleri dolarak bana sarılmış tı. Seher içeri girince " sende mi uyumadın bu ailede genetik herhalde sana da kahve yapayım mı? Sena " yok yenge teşekkür ederim ben yaparım sen zahmet etme..
Seher senayı " bizim mustafa ya mı alsak ödeşmiş oluruz " dedi gülerek "bilmiyorum senaya sor evlenecek olan o dedim..
O gece sabaha kadar kızımızı düşündük Uyuyamadık hayaller kurduk, aile ne demek o zaman anlamıştım. Babam küçükken çok sert bir adamdı, ben bazen bu beni sevmiyor diye düşünüyordum.. Ama şimdi anlıyorum ki evlat sevgisi ayrı bir sevgi babamın beni ne kadar sevdiğini , çocuğum olunca anlamıştım