İdlib deki geceler geçmek bilmiyor her gece bir ay misali uzuyordu , düşünceler içinde kıvranıp öyle dalıyordum uykuya....Sabah olmuş sıcak bir beldede gönül yorgunluğunun verdiği bir ağırlıkla geç uyanmıştım seher 3 4 defa aramış ama duymamıştım...
apar topar toplanıp durağa vardım...
Seher orda beni bekliyordu gitmemişti.. "nerdesin aklıma bir sürü şey geldi" sana birşey oldu diye deliye döndüm bir an elimi tutmaya yeltendi sonra geri çekildi...
Özür dilerim uyku ağır bastı kalkamamışım..
"Gülerek herhalde kaçtı dedim kendi kendime"
"sen olmadan nereye kaçacam" dedim.
Biliyorum senin için çok zor tanımadığın insanlar bilmediğin bir şehir... Akşam çok düşündüm bu zorluklara nasıl göğüs gereceksin..
"sen yanımda olursan herşeyin üstesinden gelirim ben" dedim otobüs gelmişti bindik ben hep onu seyr ediyordum "allahım ona karşı olan bu sevgim hiç azalmasın diye iç geçirmiştim, çok zarif bir kişiliği vardı ve benim için bulunmaz bir hazineydi sanki...
Kampüse vardığımızda selman hoca kapıda karşıladı bizi" muhammed hocam odaya geçelim biz.. tamam hocam dedim..
içeri geçtim oturdum.. oda dışarda seherle birşeyler konuştu ve içeri girdi...
Ben ayağa kalktım rahatsız olma hocam.."Aileyle konuştum ben,bilmiyorum haberin varmı!! akşama bekliyorlar bizi"
Ben" iyi olur hocam bende bizimkilerin onayını aldım biran önce adını koyalım" tamam o zaman hayırlısı olsun bakalım...
"Benim işim bittikten sonra ararım seni beraber çarşıya çıkarız" sağolun hocam sizin hakkınızı nasıl öderim bilmiyorum..
Hayırlı bir iş için öncü olmak benide mutlu eder... teşekkür edip çıktım odaya geçince istemsizce ağlamıştım yabancı bir belde de yalnız başıma kız istemeye gidicektim akşam
Hüzünle sevinci aynı anda yaşıyordum...
öğlen arasında seher mesaj çekti dışarı çıksana bahçede oturalım biraz dedi...
dışarı çıktım bahçede eski bir banka oturmuş beni bekliyordu...
Ders nasıl geçti dedim omuzlarını silkti bilmiyorum dedi aklım sende kaldı..neden dedim "herşey için özür dilerim, seni ailenden ülkenden hayatından kopardığımın farkındayım, bunun ağırlığı altında can çekişiyorum seni çok seviyorum bir an bile aklımdan çıkmıyorsun....
Selman hoca " bak kızım bu çocuk senin için ülkesini hayatını geride bırakıp düşünmeden geldi " bu gence ailecek sahip çıkın onun ailesi olun, onun sevgisine sahip çık. dedi ben ders boyunca seni düşündüm sen bana allahın lütfusun ve bu can tende durdukca hep yanında olacağım sevgine layık olmaya çalışacağım"..O bunları anlatırken ona hayran hayran bakıyordum, benimle gözgöze gelmemek için başını ikide bir sağa sola çevirip duruyordu...
gözlerimin içine bak bir an durdu bana baktı çok Hüzünlenmişti gözlerinden anlaya biliyordum, "ben son nefesime kadar senin yanında olacağım"...
Şartlar ne olursa olsun bu hiçbir zaman değişmeyecek. dedim
"seni çok seviyorum hemde tahmin edemeyeceğin kadar"
Biliyorum dedim yanyana oturmuş etrafı seyr ediyorduk zor bir hayatı vardı bu zorluğun üstüne birde ben eklenmiştim..
Ben çıkıyorum hazırlık yapacam daha dalmışım ne hazırlığı dedim... "maşallah daha ilk günden unuttun akşama birileri istemeye gelecekte beni" annem hep derdi erkeklerin söylediği ile yaptıkları hep farklı olur diye..
gülüyordum "gülme gülme akşama geç kalma!!! Dedi ayağa kalktı "kendine iyi bak ama etrafa bakma sakın, "benim senden başkasında gözüm yok" dedim bilmiyorum artık.
Tamam akşama görüşürüz inşallah dedim..
aradan yarım saat geçti selman hoca odaya geldi hadi hocam çıkalım, daha alışveriş yapacağız akşam için.
Erken değilmi dedim geç bile kaldık muhterem dedi Tamam hocam... arabasına bindik beraber giderken buranın insanı muhafazakâr ve mülayimdir cana yakınlar çabuk alışırsın dedi
"inşallah hocam bu konuda tereddüt içindeyim hep." Şimdi sana kandura alacağız o ne dedim hocam buranın yerel kıyafeti bunlarla kız istemeye gitmeyeceksin herhalde dedi..
Tamam hocam ben size tabiyim dedim çarşıya vardık dediği elbiseyi aldık, akşamdan lokum pestil, şeker hazırlatmış bir arkadaşına onlarıda aldık... hocam ne hediye alayım dedim fikir verin dedim..
Beni bir kuyumcuya götürdü kolyelerin geneli gümüş alaşımlıydı bir tane kolye beğendim güzelce paketledik.. Selman hoca "bize gidelim yemek yiyelim ordan geçeriz kız evine" dedi.. gitmemek için direndiysem de nafile eve vardık hanımı kapıyı açtı.
Giyimi kuşa mı anneme benziyordu bir an yüreğim serinledi, evde tarifi imkansız bir ahenk vardı insan huzurla doluyordu.. hoşgeldiniz evladım dedi sağolun teyzeciğim hoşbulduk dedim.
odaya geçtik" yemek hazır isterseniz önce yemek yiyin".. olur hanım "zaten bu aşık hiç sormadı açmısın,tokmusun gezdir di beni... "sen ona bakma oğlum o böyle takılır sevdiğine" sorun değil teyzeciğim.. sofrada kendisinin Elazığlı olduğunu selman hoca ile üniversite yıllarında tanıştıklarını evliliklerini türkiyeye olan özlemini anlatmıştı esma teyze...
Ben peki çocuklarınız yokmu? İkiside birbirine baktı surat ifadeleri değişmişti. selman hoca "allah nasip etmedi evladım"nasip işte ama burda çok çocuğumuz var bizim değilmi hatun... Esma teyze Elhamdulilah dedi... idlibde ki yetimhaneye gidip yemek yapıyormuş ordakiler benim evladım diyordu...Birde sen geldin evladım.. teşekkür ederim Allah sizden razı olsun dedim...
selman hoca fazla yeme,seherin yemeklerini yemezsen küser sonra dedi gülerek... esma teyze;
ye sen evladım bu ihtiyara bakma sen dedi. .
beni evlatları gibi görüyorlardı bunu yüzlerinden anlıyordum..
Selman hocam eee hatun Allah evlat vermedi amma. bak kız istemeye gidiyorum
Cenabı hak bize muhemmed evladımızı gönderdi.. çok duygulanmıştım hanımı söze girerek oğlum sen bu deliye bakma... dedi
yemekten sonra selman hoca, bu yörenin
örfünden adetlerinden bahs etti.. Burda aileler birbirine çok bağlıdır dedi.. Dede baba abi bunlar ailede sıraya göre söz sahibidir ve idlib hakkında bir sürü şey anlattı Derken akşam oldu ve yavaş yavaş hazirlanmaya başladık kandura denilen elbiseyi çok beğenmiştim insan içinde baya rahat hareket ediyordu.. Selman hocam "maşallah evladım çok yakışmış seher seni bunun için de görse bir daha aşık olacak dedi".. Arabaya binerken titriyordum esma teyze de tıpkı annem gibi Felak nas ayetel kürsü okuyup bana doğru üflüyordu selman hoca" yeter hanım çocuk Kırklara karışacak" dedi gülerek eve yaklaştıkça Heyecanım dahada artıyordu eve yaklaştık üç katlı ince bir bina etrafında üzüm bağı vardı.. ilk defa geliyordum bu ev ömrümün doğduğu büyüdüğü ev diyordum, kendi kendime ve eve doğru yürürken seheri gördüm, turkuaz renkli bir elbise giymişti evin terasından bana bakıyordu o kadar güzeldiki fidan gibi incecikdi. selman hoca dürtmüstü beni "önüne bak evladım" dedi fısıldayarak utanmıştım başımı öne doğru eğdim.
kapıda iki kişi vardı ikiside abisiymiş selam verip içeri girdik evin avlusu Osmanlı mimarisini andırıyordu içeri girdiğimizde kocaman bir oda duvar diblerinde minderler vardı.
içerde yedi sekiz kişi vardı,
selman hoca "ortada bastonla duran babası elini öp" diye fııildadı kulağıma,
hepsiyle musafaha yaptıktan sonra sıra babasına geldi hastalıktan olacak ayakta bastonla zor duruyordu eğildim elini öptüm hoşgeldiniz evladım dedi ve oturduk...büyük abisi sırayla tanistirmaya başladı 7 si zaten seherin abisiydi diğer ikiside büyük abisinin çocuklarıydı... tanışma faslından sonra babası daha çok selman hoca ile sohbet ediyordu ama göz ucuyla banada bakıyordu ara ara
sonra bir ara bana dönerek eskiden istanbula geldim 2 defa.
Haliç'te kaldım bir hafta.
Eyübü çok sevmiştim bizim haleb gibi manevi bir havası var dedi. ben ne dediğimi hatırlamıyorum heyecandan kelimeler zor çıkıyordu ağzımdan..
Derken seherim girdi içeriye kahve tepsisiyle o an gözümün önünden hiç gitmiyor zaman durmuş o Kuğu gibi süzülüryordu sanki.
sıra bana geldiğinde kahve fincanını zor almıştım titrek ellerle zor tutuyordum...
dışarı çıkmış benim kahveyi İçmemi bekliyordu gülümseyerek işaret ediyordu iç iç diye ağzıma aldığım ilk yudum da genzime kadar bir acı his ettim.
bildiğin karabiber koymuş ve kapıdan bana bakıp gülüyordu el işareti ilede beni af et işareti yapıyordu.
yutkunarak içtim sonunda..
Derken selman hoca lafı açtı usulüne uygun olarak kızı istedi babası da seheri çok sevdiğini adetullaha muhalif olmasa onu evlendirmeyi düşünmediğini ama onun bu evliliği çok istediğini söyledi onun için Allah mutlu mesut kılsın dedi.. ondan sonra dışarda bir curcuna koptu silah sesleri birbirine karıştı sevinç atışlarıydı bunlar ve tetiğe basan da seherimdi.. isteme faslindan sonra babası lafa girerek kızımızı hemen götürme evladım bari ilk yılını burda geçirsin bende inşallah dedim.. sonra abisi bahçeye çıkalım mı? dedi beraber bahçeye çıktık Allah şahit seherin gözlerinde sana olan aşkı gördüm yoksa bu iş zor olurdu dedi. kendince aile hakkında bilgi verdi ve sonra Ömrüm geldi abisinin kulağına bir şey dedi gitti.. abisi de olur mahiyetinde kafa salladı sonra içeri geçelim dedi dini nikah yapacağız dedi..
içeri girdim seherim de gelmişti yanyana oturduk selman hoca dini nikahımızı kıydı..
sonra onlar odayı boşalttı bahçeye geçtiler seherle başbaşa kalmıştık ve yüzündeki peçe yi ilk defa açmış bana bakıyordu ve elhamdulilah elhamdulilah kelimesini tekrarlıyordu sonra elime eğilip elimi öpmüştü ben ona hayran hayran bakıyordum hala inanamamıştım uğruna herseyi göze aldığım yarim benim eşimdi artık.
ikimizde Ağlamamak için kendimizi zor tutuyorduk derken ablası girdi içeri "allah mübarek kılsın Allah mübarek kılsın" diye dua ediyordu biz konuşmuyorduk ikimiz sadece birbirimize bakıyorduk.
bahçeye sofra kurulmuş bizi cagirdilar ilk defa yanyana yemek yemistik aynı Tabak dan ve yanyana bu hayatımın en mutlu günlerindendi yemekden sonra haftaya yüzükleri takar aynı gün düğün tarihini konuşuruz dedi babası ve bizde müsade isteyip ayrıldık yolda derin bir nefes almıştım selman hoca hayırlı olsun evladım mevlam bir yastıkta kocatsin inşallah dedi sağolun hocam Allah sizden ve eşinizden razi olsun siz Olmasaydınız bu is bu kadar kolay olmayacaktı dedim....