Bir sabah daha,
gözlerim uyanır,
ama dünya hala uyur.
Bütün sokaklar,
bütün caddeler,
bütün insan yüzleri
sadece birer gölge gibi kalır.
Bir çığlık var içimde,
ama dilim suskun.
Söylemek istediğim her şey,
gözlerimde toplanmış,
ama dudaklarım
sessizliğe gömülmüş.
Zaman, bu boşlukta
hiçbir anlam taşımadan geçer,
yavaşça ama keskin.
Bir şeyler eksik,
ama hiçbir şeyin adı yok.
Sadece bir anımsama,
bir kaybolmuş ruhun yankısı,
belki de öylece bırakılmış bir geçmiş.
Her şeyin içinde kaybolan bir yalnızlık,
görünmeyen bir sis gibi.
Bir dünya var,
ama o dünyada ses yok.
Bir zaman var,
ama içinde biz yokuz.
Her şey durmuş,
ama biz hala bekliyoruz.