Trenler hani o insanları alıp sevdiklerine götüren ve onlardan ayıran eskinin kara çirkin,şimdininse, güleryüzlü trenleri...
İşte onlardan biri bu gece beni'de sevdiğimden ayırdı.Hiç acımadan beni istasyonda bırakıp alay eder gibi arkasına bile bakmadan dumanlarını savurarak çekip gitti yanımdan...
Oysa ilk indiğimde ne kadarda mutlu inmiştim o trenden.Çünkü sevdiğim istasyonda beni bekliyordu,ilk indiğimde çok çok mutluydu elimi sımsıkı kavrayıp"hoşgeldin!"dedi. Sesi titreyerek ve gözlerimin içine bakıp çok mutluyum dedi çok.Evet o gün her ikimizde çok mutluyduk alabildiğine mutlu,coşkulu.Geceye kadar çok güzel ve keyifli bir gün geçirdik.Gözlerimizin içine bakarken içimiz titredi bunlar o an o kadar gerçekti'ki gözlerindeki sevgiyi gördüm gerçekti evet aşktı bu o kadar belliydiki şu an bile bunu hissedip titriyorum.O sevgi vardı evet buna yemin edebilirim OYSA ŞİMDİ BU SEVGİ BENİM DİRİ,DİRİ GİRDİĞİM BİR MEZARIM OLDU...
Sonra o gece istasyonda evet hayatımda asla unutamayacağım bir andı hiç bir aşk bu kadar güzel olamazdı,hiç bir flim sahnesi bile bu kadar güzel çekilemezdi.Çünkü gerçekti o sahnede değildi,oyunda değildi. Sımsıcak,mutlu,huzurlu,güven dolu bir sevgiydi ve hiç kimse yaşamamıştır o an bizim yaşadığımızı sadece birbirimizi seyrettik hiç konuşmadan sadece aşkla,sevgiyle,hasretle seyrettik...
Evet istasyonda o karanlıkta gözlerimizi birbirinden ayırmadan seyrettik her ikimizde birbirimizi,kalbimiz deli gibi atıyordu.Muazzam bir yakınlıktı,aşktı(o an orada kalıp ölseydim elleri ellerimde bir ara elimi göğsüne koydum oda elini getirip elimin üstüne koyup bastırdı elimin altında deli gibi atan kalbinin atışını hissettim.Hayatımda duyduğum tüm seslerden çok çok daha güzel bir sesti.Çünkü o an o kalp benim için atıyordu.)Sanki hiç bitmeyecek bir aşktı sonsuzluk gibi uçsuz bucaksız bir sonsuzluk...
Sonra bana yazdığı o mektup.
İlk mektubuydu bu bana yazdığı(ne acıdır ki sonuncusuydu da aynı zamanda.)
Canımın içi bir tanem seni çok seviyorum inan bir an bile aklımdan çıkmıyorsun.
Canım ne olur beni hiç unutma seni gerçekten yürekten sevgi dolu bir kalple sevdim.
Bir tanem kendine iyi bak olmaz mı?Ve beni sakın hiç bırakma,beni hiç unutma seni YÜREĞİME KAZIDIM ORADAN ÇIKMAYACAKSIN.
AŞKIMSIN SEN
NOT:Unutma dünyanın bir köşesinde senin için atan bir kalp var...
NERDE... HANİ O KALP....BEN YİNE BURDAYIM AMA SEN YOKSUN YOKK YOK...
Küçük bir tartışmamız olmuştu o zamanda attığı mesajı hala durur ve her zamanda duracak benimle yaşayacak tüm anıları gibi...
İşte mesajı Ahhh benim kıymetlim,seni ben nasıl bırakırım? Sana kızarmıyım? Seni ben çok seviyorum ne olur böyle söyleme bir daha,sensizliği düşünemem asla.
Ah be deli gönlüm sen söyle onu nasıl sevdiğimi,sen söyle,sen söyle...
İŞTE..MEKTUP VE MESAJ....YA SONRASI...
Ben ona giderken sevgimi yükleyip götürmüştüm ve bu uğursuz gecede aynı sevgiyi suratıma bir tokat gibi çarpılarak yüklenip geriye alıp geldim.Tabi bir enkaz bir kadavra olarak döndüm geriye...
Ve ayrılıken memleketimin o güzel beldesi olan ........'den ......'e kadar yürüyerek ulaştım ve biliyormusunuz ben İSTANBULLU'yum ilk defa bu yolu katettim.
........ ....... yolunu bilirmisiniz? Arası ne kadar çeker ben bu gece öğrendim.İnsanın gecenin bir vaktinde göze alamayacağı kadar uzak ve bir kadının onuruna dokunacak şekilde gönderildim ben bu yola...
Önce kendisinin götüreceğini söyledi,sonra ise bir taksi ile göndereceğini söyleyip kendisiden uzaklaşmamı gecenin karanlığına karışıp gözden kaybolmamı hiç kılını bile kıpırdatmadan izledi.Bende ona uydum bu erkek benim yok olmamı istiyordu gecenin karanlığına karışmamı ve kaybolmamı istiyordu ve bende bu çağrıya uyup yok oldum çünkü onu seviyordum hemde çok seviyordum ve sevdiğim benim karanlığa karışmamı istedi bende karıştım yok oldum.Bunu hakettim mi?HAYIR ASLA haketmedim kim hakederki böyle severken ve hangi erkek kıyarki böyle güzel bir sevgiye böylesine seven bir kalbe nasıl kıyılır hele karşısında kendisine bakmaya bile kıyamayan bir sevgiliye kim kıyar...KIYILIYOR İŞTE.....
Ama sevdiğim öyle istiyordu ondan nefret etmemi istiyordu.Bu sevginin hiç yaşanmamış olması dileğini ve pişmanlıklarını haykırdı yüzüme gözlerimin içine bakıp git! dedi git artık ve bir daha da beni arama hiç ama diye de ekledi.O gece sakinlikle karşıladığım sözler şu an bir bıçak gibi saplanıyor kalbime zaten acıyan canım çok daha fazla yanıyor bin kat daha fazla acıyor şimdi.Yalnızca bu değil daha evvel sevdiği kadınların arasına bile girmediğimi,giremeyeceğimi haykırdı yüzüme benden sadece hoşlanmış evet çok hoşlanmış.Ve bende ona inandım çünkü hiç yalan söylemezdi,söyleyemezdi benim sevdiğim tabi ben hariç...
Daha evvel bir çok kez yüzüme benim neyimi seviyorsun diye sordu.Ama bilmediği kalp bu gönül işte gelipte banamı soruyor!Ya bu seni Üzer mi?Sever mi? Yoksa seni yaşayan bir ölü haline getirip ondan sonra ardına bile bakmadan gider mi diye bana mı soruyor.Hayır gidip aşık oluyor işte.
Ayrılırken birşey istedim,bir şapka çünkü onun kokusu vardı onda bense onu yanımda taşımak o kokuyu her an içime çekebilmek istedim bir, bir bağımlı gibi.Bana hayır dedi.Sende hiç bir şeyim kalmamalı(bırakmadıda zaten aldığı hediyeyi bile geriye istedi.Oysa bende kalan çok büyük bir şeyin vardı AŞKIN SEVGİLİM aşkını götürdüm yanımda ve hala onu yanımda içimde taşıyorum tüm benliğimde,tüm ruhumda ölene dek de taşıyacağım...)vermem dedi.Bende bunu sana söylemeden de alabilirdim diyince bunun bir terbiyesizlik olduğunu söyledi.
O an benim içimden geçenleri bilmiyordu ki,benim aklımdan şimşek gibi geçen ne yaparsan yap senden soğumamı,nefret etmemi sağlayamazsın çünkü seni seviyorum ve sevmeye de devam edeceğim beni bundan vazgeçiremezsin asla...
O ......... ........ arasında bu sözler kulağımda çınladı.Ve içimdeki ses bana o sana neler yaptı.Onu sevme,ondan nefret et,hatta intikam al demedi,diyemez nasıl desinki olmaz olurmu hiç. O zaman aşk olmaz,sonra onu deli gibi çılgın gibi severken nasıl olsun bu imkânsız bir şey CANIM O BENİM ÖMRÜM CENNETİM... EVET CENNETİM BENİM...
VE BEN ONU ÇOK EVET ÇOK SEVİYORUM SENİ SEVGİLİM ÇOK SEVİYORUM O KADAR ÇOK Kİ HEMDE...ANLATAMAM ÇÜNKÜ BUNU TARİFİ YOK...
Ama sen benden çok kolay kurtulup sıyrıldın çünkü ben diğerleri gibi yapışıp kalmam benim adım FERDA ben kimseye benzemem hele senelerce seni arayıp bizar etmeyeceğim bunu yapmayacağım hiç hemde.Tek yapacağım sadece her yaptığına,kullandığın her kelimeye rağmen seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim.
Ama o sözler kulaklarımda çınlayacak hep aklımda ve beynimin bir köşesinde kalacak...
Artık bitti bu aşk hiç olmadı ki zaten tabi bu benim için geçerli değil ben hala seviyorum seni..
Oysa bir gece evvel uyumadan sabahlayıp 10.45'teki trene yetişmeye çalıştım olmadı.Bir an evvel duyacaklarımı yada hayal ettiklerimi düşündüm istasyonda.Artık ne olursa olsun diyordum ama benim gözümün önünde önünde olsun öyle bir pazar günü telefonla arayıp bittiğini duymak yerine ben kulaklarımla duyayım.Ama 10.45 yerine 12.40'taki trene binebildim o arada bekleme salonunda öyle durmuş bakıyordum cama dayanmış etrafı seyrediyordum.Gözümden akan yaşları fark edecek durumda bile değildim.Ta ki polisleri karşımda görene kadar önce silmeye çalıştım ama sonra artık bunun bir önemi yoktu o an sanki camdan bir fanus içindeki balık gibiydim. Sanki nefes alamakta zorluk çekiyordum.Ayrı ayrı iki grup polis gelip beni sarsmış ve neyim olduğunu sormuşlardı.Ama ben onlara bir şeyim olmadığını söyledim o an için hiç bir şeyim yoktu ama şu an var ben bu yazıyı tren'de yazıyorum ve hayatımı herşeyimi canımdan bile çok sevdiğim erkeği geride bırakarak bindim ben bu trene. Ve sana söyleyecek son bir sözüm var!...
hemde çok seviyorum...
Birde kendim için bir şey yapacağım bir daha asla trene binmeyeceğim kendime söz verdim çünkü ve işte Haydarpaşa'ya geldik zaten iniyorum bu son bitti her şey hayatım herşeyim geride kaldı....
__________________
Gün batar hasretin çöker içime
Bir garip olurum senden uzakta
Gözümde büyür mesafeler
Bir şeyler düğümlenir boğazıma
Dar gelir o zaman bomboş sokaklar
Sığdıramam yüreğimi koca şehre
Hiç bir şey istemem yalnızlığıma senden başka
Bir tek hayalin yeter ıslak gözlerime...