Siz bu yazıyı okurken şimdi, tam şu an milyonlarca insan ölüyor. Milyonlarca baba sırf ailesini korumak için mermilerin hedefi oluyor, milyonlarca anne çocuğunu aç bırakmamak zorla bulduğu bir avuç çamurlu suyu çocuğuna içiriyor. Milyonlarca çocuk daha hayata gözlerini yeni açmışken ölümden de beter bir hayat yaşıyor. Ve siz tüm bu olaylar olurken arkanıza yaslanmış bir şekilde keyfiniz yerinde bu yazıyı okuyorsunuz. İyi de ben ne yapabilirim dediğinizi duyar gibiyim. Tamam daha yakınınızdan örnek vereyim. Tam şu vakitte milyonlarca kız çocuğu sırf 5 kuruş para için başka insanların hayvani nefislerinde heba oluyor. Milyonlarca insan sırf bu dünyadaki acıları sonlandırmak için hayatını köprülerden atıp darağaçlarına gönderiyorlar. Milyonlarca eş alkolik kocasına sabredip sokağa hiçbir makyajın kapatamayacağı morluklarla çıkıyor. Ve tüm bunlar olurken siz televizyonda en sevdiğiniz dizi kaçtı diye üzülüyorsunuz. Yok, artık çağımız medeniyet çağı sen olayları dramatikleştiriyorsun diyorsanız o çok sevdiğiniz diziden dolayı haberleri izleyememişsiniz demektir. Mehmet Akif Ersoy'un da dediği gibi "Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar". İnsanlar eskisi kadar belli etmese de hala sınıf ayrımı var. Fakirler ve zenginler, siyahlar ve beyazlar, müslümanlar ve hristiyanlar vb. Oysa ki hepimiz insanız. Ama insanlar bunu anlamayıp hala savaşı sürdürüyor. Aç çocukların çığlığını duymazdan gelip öldürüyorlar. Bir annenin feryadını duymazdan gelip öldürüyorlar. Çocukların çocukluğunu ellerinden alıp öldürüyorlar. Ve tüm bu vahşeti göz ardı edip sıcacık süt banyosu yapıyorlar. Ama aslında kan banyosu yapıyor o caniler. Gösterişli kıyafetlerinden yere kan damlıyor. Tırnaklarına kandan ojeler sürüp kanlı ayakkabılarını temizletiyorlar. Ama hiçbiri derinden gelen ölümün o sağır edici sessizlikteki çığlığını duymuyor. Keşke herkes mutlu mutlu hayatını yaşasa. Fakat insan ne yazık ki asla öldürme içgüdüsünden vazgeçmeyecek. Ama eğer bizler kendi gücümüzün farkına varırsak bir umut herşey düzelebilir. Bir umut. Küçük bir umut. Ama unutmayın en büyük yangınlar her zaman küçük kıvılcımlarla başlar
Rümeysa Rana Canlar