Bir birimize sevdalanmış ayrı düşük,
İkimizde hayatın cilvesinden,acılardan yorgun,
İkimizde hasret sancısıyle yürekten yara almış,
Ayrı ayrı mekanlara yaralı bırakılmıştık,
Kül altında kalmış köz misali,
Hep yeniden alev alıp tutuşmak isteyen can kırıkları gibi,
Biz birbirimize aittik bir tende iki can misali.
Bu sevgi neydi bizi bu içten içe aşk ateşine sürükleyen,
Seven gönlümüz deli divaneydi,
Kör kuyularda Yusuf misali,
Çölde Mecnunun susuzluğu misali,
Dağlarda Ferhatın ayrılık misali,
Efsaneleşmiş aşklar bizde toplanmış sanki.
Hep sevdalı hep kavusamama telasındayiz,
Sanki ölüme terk edilmiş gibi böyle ayrı ayrı diyarlarda,
Çökmeye başlamış bir duvar gibiyiz,
Acep bilemedik kimin neyin bedeliydi bu ödediğimiz,
Neden günlerimiz bu kadar hüzünlü aşk ateşi yakar bizi.
Ey sevgilim kardelen güzel sultanım,
Benim seninle yaşayan hayal bile olsa,
Her an her nefes,
Adın anıldığı an kırılıyordu bu yüreğimdeki kafes.