Narıma yanarım.
Rüzgarda savrulan yıllarıma...
Yapabilecekken yapamadıklarıma...
Zamana yanarım anlasana.
Yine bir karanlık gecede.
Işıkların sararttığı sokaklara bakıyorum.
Fırtınalı bir günde oturmuş yine seni anıyorum.
Şarkılardaki tınıları katık ediyorum şiirlerime.
Sözlerin geliyor aklıma,
Ben yeniden yanıyorum.
Fıtratım gereğiymiş aldanışlarım.
Sahte insanların varlığına kanışlarım.
Oysa duru bir hayata eşlik ediyordu hayallerim,
Umutlarım...
Turgut Uyar'ın dizeleri gibi...
"Mutsuzluktan söz etmek istiyorum.
Dikey ve yatay mutsuzluktan.
Mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun.
Sevgim acıyor."
Sonra anlıyor ki yanan yürekli insan.
Mutsuzluğu hayata katık edenler de...
Mutluluğu arayan deliler...
Kızamıyorum yaşattıklarınıza,
Kırılmak da değil bu...
Sadece keşke içimdeki şu adını bilmediğim.
Şeklini, şemaline karar veremediğim...
Soğukluğu iliştirmeseydiniz be...
Tüm yarım kalmışlıklara,
Tüm başlayamamışlara,
Ve tüm unutulmaz aşklara...
Mutluluklar diliyorum Fırtınalı bir gecede.
Rüzgarın hoyrat sesi ile.
Bir sigara ve bir kırık düş ile...
İşte bütün hayatın mutsuzluğu bu basitlik de.
Gerisi mi,
Sevdiğimle ve beni sevenimle huzurlu bir gece...
Adettendir şiirsiz geçmesin gece...
Öyle işte...!
03.12.2023
Pazar
01:50