Yaşıyormuyum yoksa ölmüşmüydüm?
Bir boşluğun içinde,
Herkezden uzak ama bir o kadarda yakın.
Gecenin karanlığında açan bir çiçek gibi
Herkes var ama yok,
Ölmüş bir yer ama bir o kadar da canlı.
Sadece güneşi bekle yaşama geri dön.
Gecenin verdiği özgürlüğü ve korkuyu hissediyorum.
Gündüzün verdiği canlılığı ve ölümü…
Ufak bir sıcaklığa hasret çocuk gibiyim adeta
Mutluluğu uzaklarda arıyorum.
Geceyi bekliyorum kendimi bulmak için.
Gece yanlız, gece ölüm, gece sessiz
Gökyüzüne baktığımda hissediyorum,
Hissediyorum gecenin sıcaklığını.
Gitmeliyim üzgünüm, ben geceye aidim.
Gündüz bir çamur birikintisiyim,
Gece ise gök ve yıldızların aynası.
Açmayı bekleyen bir çiçeğim.
İnsanların sıcaklığından korkuyorum.
Ya kalbimi ateşe atarsam?
Ya kül olup gidersem?
Ölümün rengini görüyorum,
Siyah kadar tüm renkleri barındıran ama
Beyaz gibi eşit ve saf, olamamış.
Ölümü görüyorum!
Ölüm korkutucu,
Ölüm bilinmeyen bir uçurum.
Ölüm ya son ya da herşeyin başlangıcı.
Hayatın kısalığına boyun eğen ölüm,
Beyazın saflığına boyun eğen bir siyah