Herkesin bu hayatta kapatmak istediği, içinden sıyrılmaya çalıştığı, hatta kapatmayı başardığı, belki de üzerinden yıllar geçmiş, unutulmuş yaşadığı olaylar vardır. Yaşayan bilir, yaşayan sessizdir, dinleyen sadece konuşur. Ben olsaydım böyle yapardım, böyle olurdu ya öyle olmaz ya yanlış yapmışsın falan. Sürekli aklından teoriler kurar. Yaşayan kişi sanki bilmiyordu nasıl yapacağını, sanki kendi hiç denemedi, uğraşmadı, çabalamadı. Yaşayan şahıs sessiz fakat dinleyen konuşuyor. Başınıza gelse bakalım dediklerinizi kaçınız yapabileceksiniz. Bu hayat tahminlerle, belkilerle, ya öyle, böyle diyerek gitmiyor. Kendi yaşadıklarınızı düşünüp, başkalarını da kendi kalıplarınıza uydurmaya çalışıyorsunuz ve karşınızdaki kişiyi yadırgıyorsunuz. Tek siz doğrusunuz etrafınızdaki herkes hatalı modundasınız. Ne konuşsam çok bilmişlik taslıyorsunuz. Sanki kendiniz başarmışsınız da bana nasihatler, örnekler kısaca kendi aklınızca bir şeyler söylüyorsunuz ama öyle olmuyor işte. Siz kendi hayatınıza bakın. Eğer şahıs anlatıyorsa dinlersiniz, sizde yaşadıklarınızı anlatırsınız ufak tefek muhabbetler döner, acılar paylaşılır, gülünür, geçilir, sorular sorarsınız falan eywallah. Ama sizin yaptığınız resmen yüzümüze hata vurmak, yargılamak, yadırgamak, kapanmışların içini kurcalamak, kapananları açmak falan size ne bundan. 5 yıl 10 yıl neyse kapanmış bitmiş. Ben yardım istemiyorum, açmak istemiyorum, anlatmak istemiyorum. Tekrar denettirmek, kurcalamak, sorgulamak, soruşturmak falan sizin haddinize kalmamış. Selametle.