Sokaklarda gözlere zarar rengarenk ışıklar,
Hiçbiri güneşin yerini tutamıyor.
Çok tuhaf, ışıklar karanlığa benzin döküyor.
Her yeni reklam panosunda harlanıyor yüreğimizdeki karanlık.
Kim batırdı gönül güneşimizi?
İçimizde devleşen bu karanlığın mimarını arıyorum.
İnsanlar daha büyük avizeler taktırıyor evlerine.
Adım atınca açılan sensörlü gece lambaları,
Kömüdin üzerindeki abajurlar...
Hepsi içimizdeki karanlığı harlayan muhafızlar.
Daha zifiri günlere gidiyoruz.
Elimizde pusula yok, güneş yok!
Şehrin kirli ışıklarından kuzey yıldızı görünmüyor.
Ağaç dibi arıyorum, yosunlar kuzeyi gösterir demişti öğretmenim; heryer beton, ağaç yok!
Karınca yuvaları vardı bir de, tabii 4824 km. asfalt döşendi şehrimize, karınca yuvası yok!
Zifiri karanlıkta, bunca ışık arasında aydınlıktan yoksun yaşıyoruz.
Ey masumiyetimin kanları ellerinde, çocukluğumun ahı üzerinde zalim asır!
Geri ver yüreğimizin aydınlığını!