Sonsuzluk bir düşünce gibidir,
bazen çok uzak,
bazen de en yakın.
Bir an var,
gözlerimizi kapatıp düşündüğümüzde,
bütün zaman dilimlerinin birleştiği yerdir.
Ve o an,
içimizde bir boşluk yaratır,
ama aynı zamanda da
bizi bütünleştirir.
Bütün evrenin tek bir nefeste
derin bir yankı gibi yankılandığı o an,
gözlerimizde kaybolan bir yıldıza dönüşür.
Bazen zaman geçerken,
sanki her şeyin bir anlamı varmış gibi hissederiz,
her adım,
her nefes,
bir yıldızın öyküsünü anlatır.
Ama o öykü,
her zaman gizlidir,
her zaman arayıştadır.
Sonsuzun içinde kaybolmuşken,
belki de yalnızca bir şey
gerçekten önemlidir:
Yolculuk.
Ve her adım,
bizi bir sonrakine,
bir başlangıca götürür.
Sonsuzun içinde kaybolmak,
belki de yalnızca
bulunduğumuz anı
derinden hissedebilmektir.
Çünkü her şey o anın içinde,
her şey o derin sessizliğin içinde
süzülür, var olur.