Yapamayacak değilsin. Sadece istemiyorsun hepsi bu. Hak etmediğine inanıyorsun, buna da çok fazla kanıt sunuyorsun. Hâlbuki temel atman bile hata. Öyle bir hata yapayım ki benim ruhumu kendine getirsin diyorsun. Tıpkı Mesnevi'de olduğu gibi: Cabilin eziyeti, ehli cilalar. Sen de bunu istiyorsun. Ama her şey yolunda ilerliyor, istemesen de öyle. Sen iblise meydan okur olmuşsun. İnsanlardan öyle bir soğumuşsun ki iblise meydan okur hâle gelmişsin. Ne buna kanacak kadar egolusun, ne de buna aldırmayacak kadar vuslat sahibisin. İnsan kıblesini belirledikten sonra her eylemi ona yönelik olurmuş. Kıbleni bilmediğinden kayda değer hiçbir şey yapmadın sen. Ne iyi bir insansın ne de kötü, yok gibisin hiçbir yerde. Tıpkı olmak istediğin gibi değil mi? Değil tabi ki. Sen tanımlanamayan olmak istiyorsun. Kimsenin idrak edemediği bir kişi olmak istiyorsun. Zekânı da buna kullanıyorsun. Başarmaya yakınsın, ailen bile tanımıyor seni. Dünyayı öyle bir not etmişsin ki kimseye bağıramıyorsun bunları. Sadece birine fısıldamak istiyorsun. Öyle biri ki devamını sana söylüyor. Klişelerden uzak birisi, kimse de onu anlamıyor. İnan kirli insanlar anlaşılmıyorum diyorsa kalsın öyle. Anlaşılmamaları daha iyi, ve bazı insanlar. Asla mutlu olmamalı. Seni anlayan tek kişi, bu kez insan değil. Haybe..