Fatıma
Ayşe
Hatice
şimdi bu üç isime iyi bakalım.
Mü’min kadınlara da söyle: Gözlerini harama bakmaktan sakınsınlar; iffet ve namuslarını korusunlar. Mecbûren görünen kısımları müstesnâ, güzelliklerini ve süslerini teşhir etmesinler. Başörtülerini, yakalarının üzerine kadar örtsünler. Güzelliklerini ve süslerini; kocalarından, babalarından, kayınpederlerinden, kendi oğullarından, üvey oğullarından, erkek kardeşlerinden, erkek kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, müslüman kadınlardan, kendi câriyelerinden, erkeklikten kesilip kadınlara ihtiyaç duymayan hizmetçilerden veya henüz kadınların mahrem yerlerini anlamayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Bir de gizledikleri güzelliklere, süslere dikkat çekecek ve erkeklerde arzu uyandıracak şekilde ayaklarını yere vurarak yürümesinler. Ey mü’minler! Hepiniz tevbe ederek Allah’a yönelin ki kurtuluşa eresiniz.
şimdi bir de bu ayete bakalım (Nur suresi 31. ayet)
Argonominin ''Eski Türklerde Kadınlar'' videosunu izlemenizi öneririm
Meseleye öncelikle hepimizin Türk olduğunu varsayarak başlamak istiyorum.
Türklükte kadının yeri başüstünde. Bunu hepimiz. Biliyoruz ya da biliyor muyuz?
İslamda kadının yerini birçoğumuz peygamber efendimizden bilirken bir çoğumuz araplardan ve kulaktan dolma bilgilerle bir şeyler savunuyorlar ya da savunmaya çalışıyorlar desek daha doğru olur.
İslamiyeti kabul eden ilk insanlardan olan HZ. Hatice ,
çok saygın bir iş insanıymış ve ticaretle uğraşırmış.
Hani kadın çalışmaz, kadının erkekli kızlı ortamda bulunması doğru değil, kadın başınla ne iş yapıyorsun diyorsunuz ya...
O lafa gelince savunduğunuz dininizin peygamberi ile evli bu kadın!
Doğrusu bu savunduğunuz bilgileri neye dayanarak savunuyorsunuz doğrusu merak ediyorum. Doğrusu ne Peygamber efendimiz (SAV) söylemiş ne de onun ümmetine indirilen Kur'an da böyle bir şey yazıyor.
Kadının nerde nasıl giyilmesi gerektiği en belirgin olan Nur suresinde bile böyle bilgi yok.
AAA bi dakika sizin bu bahsettiğiniz töreniz, araplardan geçme olan kadına değerin verilmediği, kadının hor görüldüğü, kız çocuklarını yüz karası gören toplumların töresi olmasın!
üniversitede çok da sevmediğim bir hocam bir gün ''o kadar güzel ve kadını el üstünde tutan dini bile kötü emellerizine alet ediyorsunuz ki sizden ve sizi yetiştiren herkesten sizin adınıza utanıyorum.'' demişti.
Demem o ki;
o dinlediğiniz vaaz veren hocalarınızı da internetten dolma getirdiğiniz bilgilerinizi de kendinize saklayın!'
HZ.Ayşe ,
yaşı küçük olmasına rağmen büyüklerin ve bir çok alimlerin yanında saygın bir insandı.
Alim insanlar takıldıkları bazı konularda işi yapmadan veya bir kararı vermeden önce HZ.Ayşe'ye danışırlardı. Hatta bir rivayete göre bazen kararların HZ.Ayşe'nin verdiği söylentiler arasında.
Hani o kadar dinden, ahlaktan, Türklük'ten bahsediyorsunuz ya; sorsanız kadından hakim olmaz, kadından alim olmaz değil mi!
Doğrusu İngilizlerin cahiliye döneminde kadınları hediye ettiği, köle pazarlarında sattığı çağda yaşıyor gibisiniz!
HZ.Fatıma evlatlarını o kadar tahsilli birer insan olarak yetiştirmiştir ki tüm İslam aleminde örnek bir anne olmuştur.
Şuan fatıma kelimesi lakap olarak kullanılıyor.
savaşçı özelliği bulunan, her şeye boyun eğmeyen kadına erkek fatma diyorsunuz.
Peki Türk Kadınlarının savaşçı özellikleri bulunduğunu biliyor muydunuz?
size göre kadın her şeye itaat etmeli, hiç bir şeyden anlamayan sadece düğmesine basılan bir robot çünkü değil mi !
Sizin sayenizde Nene Hatun mezarında ters döndü!
Bir siyah böceğe, bir lağam böceğine, bir hamam böceğine kara fatma lakabını takıyorsunuz. ''Pis hayvan'' diyorsunuz.
Peki o hayvanın sizi görünce kaçmasının, sizin pis olduğunuzu düşünmesi olduğunu biliyor muydunuz!
bilmiyordunuz tabi nerden bileceksiniz ki!
Dinimizin ilk emri ''oku!'' kelimesini sadece dini okumaktan ibaret sanıyorsunuz!
İlber ORTAYLI'nın da dediği gibi ''gözlüksüz bakıyorum, yine cahilsiniz''
Argonomi Pelin'in de dediği gibi ''Türkler İslamiyet'e HZ.Muhammed'in 'Erkeklerin kadınlar üstünde yükümlülüğü bulunduğu gibi kadınların da erkekler üzerinde yükümlülüğü bulunur!' sözü ile geçmiştir. ''
Türkler İslamiyet' e geçerken İslam töresini değil Araplardan arap töresini öğrendiği için şuan ki cahilliğin tek sebebi budur.
Savaş dediğimiz şey topla tüfekle kazanılsa da çok değerli Alija'nın dediği gibi: ''Savaş ölünce değil düşmana benzeyince kaybedilir.''
Bizler arapların çöllerini kazanırken Türklüğümüzü kaybettik!
SAYGILARIMLA...
sözlerime aykırı bir düşünceniz olursa kanıtlarıyla beraber değiştirmeye hazırız!
-Güneş Toprak